En Yeni Kum Gülü Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Kum Gülü sözleri ve alıntılarını, en yeni Kum Gülü kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yorganın ağırlığına dayanamayıp atıyorum üstümden.Odanın soğukluğu bile içimdeki yangını söndüremiyor.Öylesine sıkıntılı bir gece..Güneş hiç doğmayacak sanki..Karanlıkta saati göremiyorum,yalnız tıkırtısı kulağımda yankılanarak çekiç darbeleri gibi kafama vuruyor..Aralıksız..Tekdüze biçimde..Kalkıp lambayı yaksam da biraz kitap okusam diyorum,ama gazımızın iyice azaldığını anımsayınca vazgeçiyorum.Ne kadar gecikse de sabah olacak elbet..Yarın salı..Naim Bey görünmedi henüz..Altı gün geçmiş..mektubunu hep yanımda taşıyorum,gelen giden yok..
Reklam
Briston oteline yaklaşıyoruz..Bon Marche mağazasının içinden Cadde-i Kebir'e geçilebildiğini söylemeyeceğim..Böylece bir sokak boyu daha yan yana yürümüş oluruz..Ya kendi biliyorsa bunu?Amacımı anlarsa?Anlasın..O çıktı karşıma..Arayan var mıydı Memduh Beyi?
Bu kadar mı yakışır bir insana gülmek.. Kar üstüne öğle güneşi vurmuş gibi.. Yüreğim eriyor..
-Peki yalnız mı yaşıyorsunuz burada? -Hayır,annemle birlikte..Küçük bir ev kiraladık Süleymaniye'de..Neden küçük olduğunu sorabilirsiniz.. -Neden? -Halkın ekmek parası bulamadığı,zavallı göçmenlerin cami avlularında,yangın yerlerinde barındığı şu felaket zamanında,biz varlıklıyız diye gösterişli evlerde yaşamak utanç verici olurdu Süreyya hanım..Sizce de öyle değil mi?
Meşrutiyet'le birlikte peçelerimiz incelmişti.
Reklam
Ürkütücü görünümüne karşın yumuşak bir sesi vardı.Sandığımdan da gençti belki..Fransa'dan geldiğini söylüyordu..Doğru olabilirdi..Ama son sözleri..Tüm insanların mutluluğu için..miş..Bu muydu amacı?Birden bu cümlenin altında yatan anlamı sezdim..Asıl mutluluk Hristiyanlığa inanmakla gerçekleşecekti..İsa'nın öğretisine kulak vermekle..Hışımla Gülnar Hanım'a döndüm; -Uzaklaştır bu kadını evimizden,diye bağırdım."Hele annemin odasında bir an bile kalmamalı.."
Hangi memleketten gelirse gelsin ,misyonerlerin aralarında ortak dil olarak çoğunlukla Fransızca konuştuğunu İhsan şerif beyden duymuştum.
Varsıllıktan yoksulluğa düşen,parçalanan baba ocağında bir süre tek başına yaşayan,zayıf bünyeli,ince duygulu küçük oğlan,evdeki sessizliği kabullenmediğinden kapıları açıp kapatıyor,ne kadar gürültü yaratabilirse o denli rahatlıyordu.Zaten yuva dağılmadan önce de baba Eysette onu hiç beğenmiyor,şaşkınlığına,beceriksizliğine öfkelenip durmadan haykırıyordu,"Jacques,sen bir eşeksin"
Sandığın dibinde hepsine hoş koku veren Girit'ten gelme Latifzade Kandiye Sami sabunları..Kimi yuvarlak,kimi dört köşe..Sarı,yeşil,pembe..Mavi yoktu ama..Küçük yaşta çok eziyet gördüğü üvey annesinin gözlerini anımsattığı için mavi renkli nesnelerden nefret ederdi annem.
31 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.