Teşrîde bulunan kişi; kanun yapan, yasa çıkartan kişidir.
Bu da Allah subhanehu ve teala’nın Kur’an-ı Kerim’de insanlar için
uygun görüp beğendiği ve bu şekilde yaptığı yasaları olmasına rağmen, başka insanların veya meclislerin Kur’an yasaları
yerine farklı yasalar yapmasıyla ortaya çıkar.
Örneğin;
Kur’an-ı Kerim’de Allah subhanehu ve teala içki içen kişi hakkında
bir yasa koymuştur. Allah subhanehu ve teala tarafından yapılmış
olan bu yasaya rağmen bir kişi veya meclis yeni bir yasa çıkartıp Allah subhanehu ve teala’nın yasasını değiştirdiğinde, bu kişi
veya meclis Allah subhanehu ve teala’ya ait olan teşrî hakkını kendisinde görerek tâğut olmuş olur.
Günümüzde bu olay şöyle meydana gelmektedir: İnsanlar tarafından bu işi yapmaları için seçimle vekiller tayin edilir, seçilmiş vekiller mecliste insanlar için uygun gördükleri yasaları oylama ile belirlerler.
Bu kişi veya kuruluşlar Allah subhanehu ve teala’ya ait olan teşrî hakkını kendilerinde görerek kanun çıkardıklarından ötürü tâğutturlar.
“Biz, bir âyetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya onu
unutturursak (ertelersek), mutlaka daha iyisini veya benzerini
getiririz. Bilmez misin ki Allah her şeye kadirdir.”
Bakara Suresi: 106.
“Yoksa Allah’ın dinde izin vermediği bir şeyi onlara
meşru kılan (teşrî yapan) ortakları mı vardır? Eğer kesin yargı bulunmayacak olsaydı aralarında hemen hükmedilirdi. Doğrusu zalimlere can yakıcı azap vardır.” Şura Suresi: 21.
Sayfa 190 - Hüccet yayınları