Küreselleşmenin Sonu kitaplarını, Küreselleşmenin Sonu sözleri ve alıntılarını, Küreselleşmenin Sonu yazarlarını, Küreselleşmenin Sonu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...Buna karşılık, eğer vatandaşlar artık seçilmiş kanun koyuculara ve politikacılara güvenmeyi bırakır ve "herşeyi kendileri yönetmek ,senato gibi yasama yapmak , devlet başkanı gibi yürütmek ve hakimler gibi yargılamak " isterlerse , demokrasi en sonunda aşırı """eşitlik ruhu """ sebebiyle çöker. Montesquie , devlet sisteminin demokratik mi , aristoraktik mi yoksa monarşik mi olduğuna aldırmadan, despotizme çöküş riskinden herzaman endişelenmiştir.
Bolca kural ve prosedür vardı, ancak yorumlamaları çok değişikti. Örneğin Cobden' in uygar serbest ticarete inancı sıklıkla diğerleri tarafından toplumlarını aç gözlü Avrupalılara açmak istemeyen dünyanın diğer kısımlarında ticari avantaj sağlamak için kullanılmıştır.Örneğin Çinde serbest ticaret limanlarının oluşturulması Britanya'nın Çin'in Qing İmparatorluğunu Birinci Afyon savaşın da (1839-42) yenmesiyle sağlanmıştır. İngiliz tüketicilerin ellerine hoş çin porselenleri alabilmesini sağlamak adına çok sayıda Çinliyi afyona bağımlı olmaya teşvik etmek Cobden'ın aklındakinden tamamıyla uzaktı.
...Daha sonra Minsky, finansal krizlere yönelik, ürkütücü öngörülere sahip bir teori ortaya koyar.Minsky 'nin dünyasında, devamlı ekonomik büyüme en sonunda coşku sarhoşluğuna yol açar; bu noktada aşırı risk alımları çok daha yüksek borç seviyeleri ile finanse edilir. Sonuç itibariyle finansal yapı " sağlamdan " "kırılgan" a döner. Faiz oranları , belki fark edilen enflasyon tehlikesinden, belki de ulaşılabilir fonların kısıtlılığından, en sonunda yükselir. Fazlasıyla büyümüş borçlular kendilerini sıkıntının içerisinde bulurlar ve ellerinde öyle kolaylıkla paraya dönüştürülemeyen varlıkları paraya dönüştürmeye girişmekten başka çare kalmaz. Panik satışı yaygınlaşır, varlık fiyatlarında bir erimeye ve resesyon olasılığına yol açar.
Kavramın mucidi Joseph Nye yumuşak gücü şöyle tarif eder:
Bir ülke, dünya siyasetinde istediği sonuçlara, onu izlemek isteyen - onun değerlerine hayran, onun yaptıklarını taklit eden, zenginlik ve açlık seviyesine can atan - ülkeler sayesinde ulaşabilir. Bu bağlamda dünya siyasetindeki diğerlerini sadece askeri güç ve ekonomik yaptırımlarla tehdit ederek değiştirmeye çalışmak değil, bir ajanda belirleyip cezbetmekte önemlidir. Diğerlerinin sizin istediğiniz sonuçları istemesini sağlayan bu yumuşak güç, insanları zorlamaktan ziyade yönlendirir.
..Özellikle Montesquieu demokratik bir ülkenin ,sadece vatandaşlarının büyük çoğunluğunun kendi menfaatlerinin devletin menfaatleriyle tam olarak uyuştuğunu düşündüğü takdirde devamlılığını sürdürebileceğini ileri sürmüştür. Eğer bunun yerine bazı vatandaşları kendi menfaatlerinin diğerlerinden fayda sağlayarak -siyasal güç sarfederek - kolaylıkla elde edilebileceğini düşünmeye başlarsa "eşitsizlik ruhu" toplum sözleşmesinin altını oymaya başlıyordu .
İlgilisi icin muazzam bir kaynak.
Tarihî analizleri güncel olaylarla birleştiren ekonomist Stephen D. King, küreselleşmenin neden amacına ulaşamadığını, hangi noktalarda reddedildiğini, birbirleriyle çakışan çıkarlara sahip rakip devletlerin yönettiği bir dünyanın neye benzeyeceğini ve ulusal hedeflere öncelik vermenin dünyayı nasıl dibe batıracağını, en iğneleyici ve anlaşılır haliyle bu eserde anlatıyor. Geleceğin dünyasında küreselleşmenin azalması, “kendi kendisine yetebilen” ülkelerin de artması halinde ekonomik ve siyasi çıkarların çakışma riskinin bize ne sorunlar yaratacağını tarihten örneklerle açıklayıp, en kötü olasılıkların nasıl atlatılabileceğine de ışık tutuyor
Fakat ben gibi dunya tarihi okumayı sevenler içinde guzel fakat yorucu bir kitaptı.
Cok detay bilgiler vardı. Başladığım kitabi yarim bırakmayı sevmedigimdem bitirdim.
Ilgilisine tavsiye ederim.
..."Vahşi Ülkeler " sömürgelestirilmeliydi;
bunun en açık yansıması 19.yy
sonlarındaki "Afrika için Yarış "tır.
Bu, sadece Avrupalıların uygarlık adı altında ne kadar vahsilesebileceklerini ortaya çıkaran bir yarıştır