Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kurgudan da Garip

Chuck Palahniuk

En Eski Kurgudan da Garip Sözleri ve Alıntıları

En Eski Kurgudan da Garip sözleri ve alıntılarını, en eski Kurgudan da Garip kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dünyayı değiştirebileceğinize inanacak kadar idealist olmanız bir bakıma devrimdir. Ama sonuçta kendinizden başka bir şeyi değiştiremeyeceğinizi anlarsınız...
Kızlardan biri, "Alkışları duydun mu?" diye soruyor. "Kazandık, kesinlikle biz kazandık." Sarhoş bir genç, "Eee, ne kazandınız?" diye soruyor. "Ödül falan yok" diyor kız. "Ama kesin biz kazandık."
Sayfa 21
Reklam
"Başarısız olabilirim ve bu şey işe yaramayabilir ama en azından bu benim seçtiğim bir şey.Mecbur kaldığım için yaptığım bir şey değil."
Sayfa 180
"Amacım dışarı çıkıp,bir şeyler ispatlama zorunluluğu hissetmeden hayatın keyfini sürebilecek bir kadın bulmaktı.Maalesef bizim kültürümüzde birçok kadın,bunu yapması gerektiğini hissediyor.Altmışların sonu,yetmişlerin başında feminist hareket kadınları çocuk sahibi olmanın ve evde oturup annelik yapmanın yalnız bir varoluş biçimi olduğuna ikna etti.Kariyeriniz yoksa bir hiçtiniz."
Sayfa 200
Doktorum, arkadaşım, yatak odasının zemininde cansız yatıyor. Şimdi bütün bunların sadece birer hikâye olduğuna inanmak istiyorum. Fiziksel bedenlerimizin sadece birer sahne dekoru olduğuna inanmak istiyorum. Hayatın, fiziksel hayatın bir yanılsama olduğuna.
Marilyn Manson
Dünyayı değiştirebileceğinize inanacak kadar idealist olmanız bir bakıma devrimdir ama sonuçta kendinizden başka bir şeyi değiştiremeyeceğinizi anlarsınız…
Reklam
Yazmanın en kötü yanı, hayatınızı klavye başında harcadığınız korkusudur. Ölmek üzereyken, sadece kâğıt üzerinde yaşadığınızı fark edeceğiniz fikridir. Yegane maceralarınız hayal ürünüdür. Dünya savaşıp sevişirken siz karanlık bir odada oturmuş mastürbasyon yapıp para kazanmışsınızdır...
Sayfa 73 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
...Bu çalışmada buna "anestezi" etkisi denmişti. Sorun çok büyükse, çok fazla gerçeğe maruz kalıyorsak, kendimizi kapatma eğilimi gösteriyoruz. İstifa ediyoruz. Felaket kaçınılmaz göründüğü için eyleme geçemiyoruz. Kapana kısılıyoruz. Buna "anestezi" deniyor. İnsanların dişeti hastalıklarıyla yüzleşmekten bile ölesiye korktuğu bir kültürde insanların bir şeylerle yüzleşmesini nasıl sağlarsınız ? Kirlilikle, eşitsizlikle nasıl yüzleşirler? Onları mücadele etmeye nasıl sevk edersiniz peki ?
Her kitap turnesinde insanlar bana, uçakta acil çıkış kapısının önündeki koltuğa oturduklarında, uçuş boyunca o kapıyı açmamak için nasıl mücadele verdiklerini anlattılar.Uçaktaki hava dışarı boşalır, oksijen maskeleri düşer, çığlık çığlığa bir kaos baş gösterir ve "İmdat ! İmdat !" , acil durum inişi. Her şey bu kadar nettir. O kapı beni açın diye yalvarır adeta. Danimarkalı Filozof Soren Kierkegaard korkuyu, bu sizi yok edecek olsa bile özgür olduğunuzu ispatlamak için yapmanız gereken şeyin bilgisi olarak tanımlıyor. Buna örnek olarak Cennet Bahçesi'nde Tanrı kendisine Bilgi Ağacı'nı gösterip, "Bu ağacın meyvesini yeme" diyene kadar mutlu ve halinden memnun yaşayan Adem'i gösteriyor. Adem o andan itibaren özgür değildir. Bu onu mahvedecek olsa bile özgürlüğünü ispatlamak için ihlal edebileceği, ihlal etmesi gereken bir kural vardır. Kierkegaard bir şeyi yapmamız yasaklandığı anda, bu şeyi yapacağımızı söylüyor. Bu kaçınılmazdır.
Dünyayı değiştirebileceğinize inanacak kadar idealist olmanız iyi, bir bakıma devrimdir ama sonuçta kendinizden başka bir şeyi değiştirmeyeceğinizi anlarsınız.
Sayfa 179 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
876 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.