Yazarın kalemini o kadar çok beğeniyorum ki. Sade, betimlemeden uzak olayları olduğu gibi anlatıyor. Güçlü bir polisiye gerilime hasret kalmıştım.
Kitaptaki çoğu karakter başlı başına bir ana kahraman. Başlarda üç cinayetin katilini arayacağınız ancak ararken Fransa'daki göçmen Türkleri, 70'lerin Türkiye'sindeki sağ-sol ilişkilerini, bozkurtları, ülkücüleri(ki ülkücülerin bu kitaba çok ılımlı bakacağını düşünmüyorum)uyuşturucu, mafya babaları, Fransa'daki polisler, beynimizi yönetmek için kullanılan teknoloji...eee daha ne diyeyim kendinizi muhteşem bir maceranın içinde bulacaksınız.
Özellikle Türklerin konusunun ağır basması hem kitabı çok daha kolay anlaşılır hale getiriyor hem de merak uyandırıyor.
Kitabın filmi de mevcut. Güzel olmasına film güzel ancak kitaba hiç sadık kalmamış. Kitabın yazarı olsaydım eminim buna müsade etmezdim;)
