Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kürtler, PKK ve A. Öcalan

Ahmet Cem Ersever

Kürtler, PKK ve A. Öcalan Gönderileri

Kürtler, PKK ve A. Öcalan kitaplarını, Kürtler, PKK ve A. Öcalan sözleri ve alıntılarını, Kürtler, PKK ve A. Öcalan yazarlarını, Kürtler, PKK ve A. Öcalan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çağdaş LAWRENCE'ler toplumumuzu kamplara bölmüş durumdadır. Otonomi yanlıları bir tarafa, Federasyon yanlıları bir tarafa, sözde bağımsızlıkçılar bir tarafa çekip durmaktadırlar. Sorunumuz, işte bu işportacı mahluklar ve onların azgın patronlarıyladır.
Dünyadaki hiçbir demokrat ve aydın memleketini ve demokrasisini üç-beş tane teröriste iğfal ettirmez, demokrasi düşmanlarını bilir ve tanır, onu nasıl koruyacağını düşünür. Çünkü aydın gerçekçi olur, ütopik aydın ise rüyalar aleminden uyanıncaya kadar ya bir teröristin kurşununa hedef olur ya da başına bir dipçik darbesi isabet eder.
Reklam
Yaklaşık bin yıllık beraberlik ortamında TÜRK'lerle KÜRT'ler arasında "AYRILIKÇI" bir sürtüşmenin görülmemesi bu günkü KÜRDOLOG(!)larca hiç garipsenmemektedir.
PKK'nın "Devrimci Şiddet"i ve kullandığı özel savaş yöntemleri bölge insanını pasifize etmiştir. PKK bu bağlamda 8 yıl sonra teşhis edilebildiği halde halen tecrit edilmiş değildir. Şimdilik silahsız miting ve yürüyüşler gerçekleştirilmekte, bu miting ve yürüyüşlere PKK dışında masum Kürt istekleri havası verilmektedir. PKK, kitle hareketlerinin uzun süre silahsız olarak devam etmesinin toplumu uyuşukluk ve bıkkınlığa sevk edeceğini, bütün ayaklanma şartları gelişmeden silah kullanılması halinde de kolaylıkla bastırılacağını iyi bilmektedir. Fakat, küçük şehir eylemleri ve toplum olayları, tüm kitleyi basitten karmaşığa doğru, giderek halkın da silah kullanacağı eylemlere dönüşebilir. Üstelik "silah kullanılmadı, askere-polise saldırı olmadı, o halde yürüyüşçülere dokunmayın!" zihniyeti, Kürdistan Halk Kurtuluş Ordusu (ARGK) ve Kürdistan Ulusal Kurtuluş Cephesi (ERNK) sancak ve bayrakları ellerinde olduğu halde yürüyen ayrılıkçılara güç ve moral vermektedir.
Devlet halkına sahip çıkmalıdır. PKK'nın katliamlarında öldürülen Kürt insanlarının aileleri ne olmuştur? Anaları, bacıları, çocukları şu anda neredeler ve ne yapıyorlar? Katledilen insanların geride bıraktıklarına ne yapılmıştır? Katliam günündeki ahlı vahlı ziyaretten sonra bir daha yanlarına gidilmiş midir? Sakın ola ki hiç kimse şöyle bakıldı, böyle korundu demeye kalkmasın! Ölenlerin mezarı bile belli değildir. Binlerce sakat, zavallı kadın ve çocuk aç ve sefil bir durumda karşılarına dikiliverir. İki tane okul çantası, üç tane önlük, beş tane kara lastik ve on tane lolipop şekeri ile yaralar sarılmaz ve halk kazanılmaz. Hele aşiret reislerine yüz milyonlarca liralık demir, çimento ve briket vermekle, yer göstermeden mezra ve köyleri göç ettirmekle hiç kazanılmaz.
Reklam
Yıllardır ağadan, eşkıyadan, düşmanından korkmuş, sosyo-ekonomik problemlerle bunalmış, ezik, birçok rahatsızlığı bünyesinde toplamış bu insanların duygularını kullanmak için müthiş bir tahrik gerekiyordu. O da sürekli eylemdi. Bu şekilde PKK halkın desteğini arkasına almış siyasal bir güç olabilecekti.
Apo’nun yazı ve talimatlarında belirttiği gibi “Elli keçiyi güdemeyen” insanlar, hayali de olsa kendilerine bahşedilen komutanlık, komite üyesi ve benzeri sıfatlar uğruna hayatlarını ortaya koymaktan çekinmemişlerdi.
Apo, yurt dışında çürüdüğünü, bir an önce Türkiye’deki mücadele ortamına dönmek istediğini, gidenlere hep imrendiğini, en büyük dileğinin bir an önce dağlara kavuşmak olduğunu söylüyordu. Amacı Türkiye’ye giriş yapan elemanlarının tüm enerjileriyle faaliyetlere sarılmalarını sağlamaktı.
1985 yılı içinde PKK tasfiye olmamış ise bu sorumluların becerisinden dolayı değil, T.C’nin örgütü bitirdik diyerek işi gevşetmesinden dolayıdır.
Reklam
( PKK’lılar, PKK merkez komite üyesi olan Mazlum Dodan’ın kendisini cezaevinde yaktığını iddia ediyorlar. Oysa, bu şahıs bunalıma girdiği için tuvallette kendisini asmıştı. Cezaevindekileri sansasyonel intiharlara sürüklemek için “ Mazlum üç kibrit çöpü ile kendisini davaya feda etti.” Denilmektedir.)
“Eğer girdiğiniz bölgelerde ilk iş olarak birkaç eylem düzenleseydiniz, hem halk sizi bir otorite olarak görecek ve size her kapı açılacaktı, hem de eylemlere bulaşmış birinin kaçmaya kalkışması çok zorlaşacaktı. Hatta eylemi olan biri çatışmada bile kolay teslim olmaz.”
Türk Silahlı Kuvvetleri1983 yılı Mayıs ayında Kuzey Irak topraklarında küçük çaplı bir sıcak takip operasyonu, daha doğrusu küçük bir iki birlikle ihtar yürüyüşü yapmıştı. Olayı müteakip Apo, hemen bir talimat yayınlatarak şu şekilde bir propaganda yapılmasını emretti: “PKK gerillaları ile işgalci Türk ordu birlikleri atasında şiddetli çarpışmalar devam etmektedir. Düşmana büyük kayıplar verdirdik. Yenilgiye uğrayan düşman geri çekiliyor. Musul ve Kerkük şehirlerinin işgalini kahraman gerillalarımız engellemiştir.”
Apo’nun en gözde yöneticilerinin ömürleri hep kısadır. Bu insanlar genelde işleri bittiği an Apo tarafından hainlikle suçlanıp öldürülürler. Ya da bir silahlı çatışmada denk getirilip yok edilirler, bu durumda ise şehit yaygaraları kopartılıp cesedinden istifade edilir.
Bu yöreleri dolaşıp Kuzey Irak’a dönen örgüt elemanları raporlarında; “Coğrafya eşsiz elverişlidir, bize her konuda yardımcı oluyor, ihbar kesinlikle yoktur, zaten devleti pek kimse tanımıyor.”
468 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.