Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
Kuş Dili
Stephen KelmanKuş Dili Yorumları ve İncelemeleri
Kuş Dili yorumları ve incelemelerini, Kuş Dili kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Kuş Dili puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
5.410 üzerinden
304 syf.
6/10 puan verdi
Kitap Gana'dan İngiltere'ye annesi ve kızkardeşi ile taşınan bir çocuğun ağzından anlatılıyor. Babası, küçük kardeşi ve büyükannesi kitapta anlaşılmayan bir sebepten Gana'da kalıyor. Çocuğun bir güvercin olan ilgisi ile güvercinin ona olan koruma güdüsü ele alınmış. Kitap bir çocuk cinayeti ile başlıyor. Kahramanımız bu cinayeti çözmeye çalışıyor. Kitabı okurken katil hakkında bir çok yorum yapabiliyorsunuz. Genel olarak baktığımda kitapta oturmayan bazı kısımlar vardı bana göre. Hatta kitabın sonu da bu kısımlara dahil. Çok iyi diyebileceğim bir kitap değildi.
Bir alışveriş sitesinin uyguladığı bir indirim sayesinde aldığım beş kitaptan biriydi. Kitap kapağında yer alan yorumlardan dolayı büyük bir beklentiyle başladım.
İnsanı içine alan bir olay örgüsünün olmadığını söyleyebilirim. Her açıdan yalın ilerleyen bir kitaptı. İşlenen konu, üzerinde durulmaya çalışılan hayat tarzı aslında daha iyi ve detaylandırılmış bir olay örgüsüyle zihinlerde kalıcı bir kitap olmasını sağlayabilecek türdendi. Kitap içerisinde güzel cümlelere rastlamak mümkündü ve bir sürü alıntı yaptım ama ne yazık ki duyguyu derinden hissedemedim ve merak uyandırıcı bir akışı yoktu.
Yazarın ilk kitabı olduğu göz önünde bulundurulursa diğer romanlarını okumadan yazarın kalemi hakkında genel bir yorum yapmak hatalı olacaktır.
Böyle güzel konusu olan bir kitap ancak bu kadar berbat bir anlatımla yazılır. Tamam yazar çocuk dilinden anlatıyor kabul çocuk yeni ergen ama İngilizcenin her kufrunu de öğrenmem gerekmiyor. Kitabı kitapyurdunun yaz aylarında düzenlediği Pegasus yayınları 6 al 5 öde kampanyasıyla almıştım . Sitede ki yorumlar güzel olunca iyidir diye düşündüm maalesef ki kitap benim için bir hayal kırıklığı oldu
Hikaye İngiltere’nin varoşlarına yeni yerleşmiş Ganalı bir çocuk üzerinden ilerliyor. Bütün hikayeyi çocuğun ağzından dinliyoruz. Kitabın en başında bir çocuk öldürülüyor ve kahramanımız bir yandan dedektifliğe soyunup bu olayı çözmek isterken bir yandan da yeni kültüre ve ergenliğine adapte olmaya çalışıyor. Yazar bence çocuk dilini ve kafasını çok iyi ve gerçekçi kullanmış. Asla yalpalamamış. Fakat güvercinin konuştuğu kısımlar bana çok geçmedi maalesef. Ayrıca son için de yazarı affedemeyebilirim. Sonuç olarak keyifli bir kitaptı. Zaman kaybı değil ama kesinlikle okunmalı seviyesinde de öneremem.
keşke hiç başlamasaydım :(
Arka kapak yazısını ve övgü dolu yorumları okuyunca egzantrik bir roman okuyacağım diye düşündüm. Açıkçası tam bir hayal kırıklığı oldu benim için. Kitabın sonuna gelene kadar bir çok yerini atlayarak okumak zorunda kaldım. Onbir yaşında , kötü bir mahallede yaşayan bir erkek çocuğun ağzından neredeyse anlatı şeklinde çok az diyalogları olan ve soyut tarzda bir kitaptı. Sokak çeteleri, ergen kasıntılıkları, argo tabirleri, küfürlü atarlar filan hiç beğenmedim. Kitabın adı ile alakalı bir güvercin vardı sadece arada bir çocuğa gözüken ve un filan verdiği o kadar yani. Oysa kitabın basımı, puntosu, kapağı kalite kokuyor ama yazılı olan kısım bomboş. Ne çocuk okuyabilir, ne yetişkin, bir cinayet var ama onun da baştan belli ne olduğu. ... Neyse fazlasıyla yerdim kitabı, ama o da beni okurken çok yordu.
304 syf.
9/10 puan verdi
"Sizlerin sorunu ,engin bir deniz olmak istemeniz.Fakat siz deniz olamazsınız, sadece birer yağmur damlasısınız. Sonsuz sayıdaki damladan yalnızca bir tanesi. Eğer bunu kabul edebilseydiniz, herşey çok daha basit olurdu. Haydi,benimle birlikte tekrarlayın:Ben okyanustaki bir damlayım. Ben komşuyum,ulusum,hiçliğin ortasında kuzeyde bir
Kuş Dili
Bir çok olumsuz yoruma rağmen Harrison Opoku’yu çok sevdim çok heycanlı hayal gücü gelişmiş bir çocuk. Sürekli bir şeylerin çok komik olduğuna yemin ediyor, sürekli bir şeylerle yarışıyor. Herşeye bir anlam yüklemeye uğraşıyor. Her dakiki bişeyler uyduruyor.
Harrison 11 yaşında Ganadan Londra’ya taşınmış ve ayak uydurmaya çalıştığı bu hayat bi hayli teklikeli.
Ona daha önce kötü çocuklara karşı yanında olan arkadaşıyla iletişim kuramadan arkadaşlık yapamadan o arkadaşı bıçaklanarak öldürüldü. Harrison bundan çok etkilendi ve cinayeti çözmeye karar verdi böylelikle arkadaşının ruhu rahat edicek ve oda teşekkür etmiş olucaktı.
Kitabın adı Kuş Dili olsada kuşlar beklenilen kadar ön planda değildi. Maalesef çok fazla orgo küfür ve cinsel içerikli sözler var rahatsız edici boyutta.
Ve İngiltere sokaklarının idrar kokusunu o kadar çok dile getiriyor ki nerdeyse koku burnunuzda gibi hissettiriyor.
Kahramanımız Harrison harika bir kalbi var. Sevgi dolu bir çocuk. Bir yaşındaki küçük kardeşi hastalandığında ölüceğimi sandı ve ona yaşamını vermek istedi ben çok yaşadım o daha bir yıldır dünyada dedi… Ve kendisi ölümle burun buruna geldiğinde ne çok sevdiğini kız arkadaşı Poppy’i ne annesini, ne ablasını ne de çok özlediğini babasını , sadece küçük kardeşi Agnes’in tombul parmaklarını düşünüyordu.
Haarisonu sevdim fakat son ana kadar dirensemde kullanılan dilden ve konuyu net bitirmediği için kitabı sevmedim.
Önermiyorum.
Kuş Dili’nin konu olarak ne kadar iyi olduğunu düşünsem de hikâyenin anlatımının beklentimi karşıladığından hala emin değilim.
Kitap, özgün ve ince detayları olan bir konuyu ele alıyor fakat burada anlatımın önemini bir kez daha fark edebiliriz. Olaylar kitabın da başkarakteri olan ortaokul çocuğunun ağzından anlatılıyor ve cinayete kurban
Sizlerin sorunu, engin bir deniz olmak istemeniz. Fakat siz engin bir deniz olamazsınız, sadece birer yağmur damlasısınız. Sonsuz sayıdaki damladan yalnızca bir tanesi. Eğer bunu kabul ederseniz, her şey çok daha basit olurdu. Haydi benimle birlikte tekrarlayın: Ben okyanustaki bir damlayım. Ben komşuyum, ulusum, hiçliğin ortasında kuzeyde bir noktayım. Kalabalığın içinden biriyim ve kaderlerimiz birbirine bağlı.
Beni arafta bırakan bir kitap oldu konusu güzel ama işlenişi bir o kadar kötü, ve fazla argo sözcük var. Ve akıcı bir kitap değildi. Pek beğenmedim ama Harri’nin konulara bakışı çok güzeldi.
Kitap 7. Sınıfa giden Harrison'un ağzından yazılmış. Haliyle edebi bir eser değil. Harrison Gana dan annesi ve ablasıyla birlikte Londra'ya taşınmış ve orada yeni bir hayat kurmaya çalışan bir çocuk. İşlenen bir cinayeti arkadaşıyla birlikte kendilerince çözmeye çalışırlar ve ipucu ararlar. Ancak hiç beklemedikleri bir şekilde katilin kim olduğunu öğrenirler. Harrison kitabın başında, evlerine gelen bir güvercini sahiplenir ve onunla sürekli konuşur. Sanırım kitabın ismi de buradan geliyor. Çocuk masumiyetinin olayları algılayışını güzel yansıtmış. Çok kolay okunan bir kitap, ama okusanız da olur okumasanız da. Yani çok ortalama bir kitap benim için. Yazarın da ilk kitabıymış. Sevmekle sevmemek arasında kaldım diyebilirim.