“Sarı saçlı kızın adı ne? Niye hep tek başına?”
“Ha o mu? Zehra. Kulakları duymuyor. Konuşamıyor da.”
Üflemeden sıcak çorba içmiş gibi oldum. Boğazım yandı. Midem kaynadı. Benimle konuşmak istemedi sanmıştım. Böyle düşündüm diye üzüldüm.
“Sarı saçlı kızın adı ne? Niye hep tek başına?”
“Ha, o mu? Zehra. Kulaklar duymuyor. Konuşamıyor da.”
Üflemeden sıcak çorba içmiş gibi oldum. Boğazım yandı. Midem kaynadı. Benimle konuşmak istemediğini sanmıştım. Böyle düşündüm diye üzüldüm.
“Gidenler bazen dönmez demişti annem…Dönmeyiz belki de. Ben dönmek isterim. Eğilip bir avuç toprak aldım. Toprak, biraz ülke kokar!(…) Toprak yapıştı avuçlarıma. Silmem ben onları. Toprak, biraz da ev kokar.”