Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bir Dünyanın Merkezindeki Şehir: İstanbul 1914-1922

Leonis

Yorgos Theotokas

Sayfa Sayısına Göre Leonis Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Leonis sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Leonis kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tarihin, istenmeyen çocuğuyum.
Sayfa 52 - İstosKitabı okudu
Seni kılıcının korkunç keskinliğinden tanırım.
Sayfa 103 - İstosKitabı okudu
Reklam
Renkler, öğretmek ve ciddi konuşmalar yapmak için değil; oynanmak, denenmek ve eğlenmek için vardı.
Sayfa 126 - İstosKitabı okudu
Sevginin gücünün ruhlar arasında bir bağlantı kurabileceğine inanıyordum. Ve bu bağın daha da güçlü, daha da etkin olabilmesi için ruhumu tüm gücümle zorluyordum.
Sayfa 175 - Can YayınlarıKitabı okudu
Büyükada'daki dil'in yanında, çam ağaçlarının ve ormanın ortasındaki kumsalı keşfedip kullanıma açan kahvecinin adı Yorgulis'ti. Kumsal onun adıyla, Yorguli olarak anılmaya başlamıştı.
Sayfa 209 - İstosKitabı okudu
Savaş içinde yaşam
... Savaş gökyüzünü kaplayan kırmızı bir bulut gibiydi, kırmızı bir gölge gibi her şeyin üstünü örtmüştü, öylesine örtmüştü ki her şeyle bütünleşmiş, yavaş yavaş herkes onun varlığına alışmış, hatta varlığını unutmuştu bile. Yalnızca zaman zaman büyük bir gürültü kopuyor ya da deprem gibi bir sarsıntı oluyor, işte o zaman herkes uykudan uyanıyor ve savaşı yeniden hatırlıyordu...
Sayfa 220 - İstosKitabı okudu
Reklam
Her şey sönüyor, yok oluyor, yeniden oluşuyor, yeniden bir araya geliyor, yeniden dağılıyor, durmadan onları kaybediyorum, sonra da bana yaklaştıklarını, benle yekvücut olduklarını, benle birleştiklerini, bir şey, bir varlık, “ben” olmaya başladığını hissediyorum
Sayfa 221
1 Mayıs
Başlangıçta renkler vardı. Sonra şiirler geldi. Sonra O geldi ve renklerin, şiirlerin arasında yürüdü. Renkler başlı başına bir sevinç kaynağıydı, içlerine düşüyordun, içlerinde debeleniyor, ellerini, kıyafetlerini, yüzünü boyuyor, kendini boyamaya doymuyordun. Resmin kokusu. Paletin üzerindeki yağlıboya: kokulu, koyu, parlak. İçinden eğilip bu boyayı yemek gelirdi. Renkleri dans etmeleri için serbest bırakırdın ve sen de onlarla beraber dans ederdin. Çok eğlenceliydi. Şiirler hep beraber şarkı söyleyen bir kuş sürüsü gibiydiler; yaprakların içindeydiler, görünmezdiler, her biri kendi dilinde, her biri başka bir tonda şarkı söylerdi ve sonunda tek bir müzik oluşurdu
Sayfa 225Kitabı okudu
Başlangıçta Savaş vardı. Ya da şöyle denebilir: başlangıçta ayakları yaralar içinde Yunanistan vardı. Ve hatta: başlangıçta Tarih vardı, bir aşağı bir yukarı giden, zaptedilmeyen o büyük dalga. Ve “ben” Tarih”in içinde, birdenbire patlayarak her şeyi içine çeken bu dalganın bir tepesinde bir dibindeydim. Baş dönmesi! Kaderim. Kaderimiz.
Sayfa 227
Hayır, bu insanlar kendi kişisel istekleri ya da ihtiyaçları nedeniyle bir yerden ayrılmış değildi, isteklerinden bağımsız olarak büyük ve zaptedilmez bir dalga tarafından sürüklenmişlerdi. Bu dalga yaşamları bölmüş, alışkanlıkları bitirmiş, evleri yıkmış, toplumları tersyüz etmişti; koskoca bir halkı yakaladığı gibi denizin bir kıyısından diğerine fırlatmıştı. Belli ki gazetelerin “Tarih” diye adlandırdığı şey buydu.
Sayfa 235
24 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.