Türkiye’nin en önemli sosyalbilimcilerinden Prof. Dr. Şerif Mardin’in ortaya attığı “mahalle baskısı” kavramı toplumun tüm kesimlerince tartışıldı, tartışılmaya devam ediyor. Bu tartışmaya katkıda bulunmak için 8 farklı şehirde kendilerine baskı uygulandığını ileri süren gençler, kadınlar, Aleviler ve genel olarak laikliği bir yaşam tarzı olarak benimsemiş çeşitli meslek gruplarından kişilerle görüşüldü; elde edilen bulgular, Türkiye’nin farklı kesimlerinden önemli kanaat önderlerine soruldu.
Bu kitabın öncelikli amacı, Türkiye’de farklı kimliklerin bir arada yaşamasında karşılaşılan sıkıntı ve şikâyetleri; buradan hareketle laikliğin yeri, önemi ve sorunlarını anlamak ve tartışmaktır. Türkiye’de dindarlardan kaynaklı baskılar vardır. Ama bu, başörtüsü yasağında açıkça görüldüğü gibi, kimi durumlarda dindarlar üzerinde de baskılar olduğu gerçeğini görmemize engel değildir. Bu baskılardan herhangi biri diğerinden ne daha öncelikli, ne de önemlidir. Kimi dindarlar, kendileri gibi inanmayan, ibadet etmeyen ve yaşamayan başka kişiler üzerinde baskı uygularken referanslarını İslam dininden buluyor olabilirler. Fakat bu, İslamiyet’in başlı başına bir “baskı dini” olduğu anlamına kesinlikle gelmez.