Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.13
Mai ve Siyah
Halid Ziya UşaklıgilMai ve Siyah Yorumları ve İncelemeleri
Mai ve Siyah yorumları ve incelemelerini, Mai ve Siyah kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Mai ve Siyah puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mai ve Siyah
Mai ve Siyah gökyüzünün en güzel tonları maiye mutluluğumuzu, siyaha kederimizi anlatırız... Ve bazen Ahmed Cemil gibi tek çareyi gitmekte buluruz ama bunu unuturuz; "Taşıdığımız yük yüreğimizdeyse nereye kaçarsak kaçalım yükümüz bizimle gelir." Ahmed Cemil gitti ama yükü hep yüreğindeydi...
Ah be Ahmet Cemil
Tepebaşı bahçesindeki kurulan mavi hayallerin siyah gece gibi kararıp kaybolmasını anlatan bir Halit Ziya Uşaklıgil eseri
Her ne kadar başta ön yargı ile yaklaşıp bir serveti Fünun eserini okumaktan çekinsem de (ağır bir dilin olacağını düşünüyordum) Halit Ziya Uşaklıgil çok güzel betimlemeler ve akıcı bir dil ile Ahmet cemil'in hayal dünyasının ,hayallerinin Maiden kötülüğün siyahına akıcı bir dille anlatmış olup okuyucuyu tamamen etkisi altına alıyor .
Kitabı okurken yer yer kendinizi eserin içerisinde bulabilirsiniz. Bu da kitabı kısa süre içerisinde okumanızı sağlayacak.
Şimdiden herkese keyifli okumalar.
Bir arkadaşım bu kitabı dönemin başında öğretmen tavsiyesi üzerine alıp çantasında gezdiriyordu.Bir gün bunu etrafındakilere komiklik olsun diye anlatırken kitabın bu haline üzülüp ondan okumak için izin aldım.Eser o dönem için fazlasıyla anlamadığım kelimelerle dolu olmasına rağmen cümlelerin sonunda beyin boşlukları bir şekilde dolduruyor bu konuyu çok problem etmemek gerekir zannımca.Ahmed Cemil'in ince ruhunun sonuçları üzerinde dönen kurgu oldukça kasvetlidir.Kitapta neredeyse olumlu sonuçlara rastlanılmaz.İnsanın kayıpları ve her kaybın daha fazla kayba yol açması şeklinde sürer.Babasının ölümünden sonra Ahmed Cemil ve ailesi sürekli bir çöküş içerisindedir.En büyük rüyası iyi bir yazar olmaktır bunun için bir eser bile oluşturmaya başlamıştır.Hayatta tutunduğu diğer şey ise arkadaşının kardeşi olan Lamia'dır.Ona karşı platonik bir aşk beslemektedir.Fakat Lamia bir subayla nişanlanıp kayıplar listesine eklenmiştir.Kız kardeşi evlendiği adam tarafından şiddete maruz kalıp çocuğunu düşürüp ölmüştür.Ahmed Cemil tüm bu olup biteni sadece seyre dalmıştır.Bu derin seyirden uyandığında ise artık tutunacak tek bir dalı annesi kalmıştır.Tüm hayallerini üzerinde çalıştığı eserleri yakarak kaybettiğini sembolleştirir.Mavi gökyüzü siyaha dönüşmüştür.Artık yaşama dair her şey karanlık olmuş ve tüm hayallerinden ya da kayıplarından bir gemiyle uzaklaşırken belkide ufak bir umuda yelken açmıştır.Servet-i Fünun'cuların duygusal yapısı ve karamsar özleri eserde vücut bulmuştur.
Servet-i Fünun döneminin en güzel eserlerinden mi ? Bence dönemine göre oldukça iyi. Her yayın evi biraz da kapitalizmin mezhebi olmamasından ötürü neredeyse her kelimenin açıklaması vermek ve sadeleştirmek üzere bir işe girdiğinden biraz da Türk Klasikleri okumuşluğumdan kaynaklı olarak anlatılan dili anlarken bir zorluk yaşamadım.
Hayalleri olan Ahmet Cemil kardeşimiz var. Adamın tüm hayatı bu hayallerle geçiyor desek yeridir sanırım. Zengin olmak, şair olmak, başta annesi olmak üzere sevdiklerini ve kendisini rahat ettirmek ve başlarda çevirmenlik işi. Kitabın başında da olaya bir sohbet havasında giriyordunuz zaten.
Kitabın sonları ise resmen matem havasında geçiyor, yaşananlar, durumlar ve acılar derken bayağı bir üzüntü söz konusu. Aslında Halit Ziya’ya benzettim ben bir karakteri de bu kitapta. En iyi kitabım deyip sahiplenmesini de buna bağladım. Bir nevi ya hayatından ya da bir yakınının başından geçmesi ihtimal.
Finalde ise dönemin romanlarına benzer nitelikte genellikle acı sonlar ve toplum ve aile yapısındaki bozulmalardan da sıklıkla bahsediliyor aslında. Bu yönüyle de ders verici bir roman desek yeridir. Kitap bu yönüyle güzel ancak istedikleri kadar sadeleştirsinler, dili gene de ağır gelecektir bunu genel olarak eski Türk romanları için söylerim zaten. Son olarak da keyifli okumalar diliyorum..
Halid Ziya'nın ağır bir dille yazdığı bu eseri bir gencin yaşamını konu alır. Kitabı okuduğumda kendimden birşeylerde buldum. Yapmak isteyip yapamadığınız, söylemek istediğimiz ama söyleyemediğimiz şeylerden geri adım attığımızda karşılaştığımız pişmanlıklar diyebilirim.
Hayatın mai ve siyahlığını gözler önüne getiren bir kitap. Edebiyat tarzı severler için tavsiye edilir.
Mai ve Siyah romanında lise son sınıfta babasını kaybetmesi üzerine ailesinin geçim yükünü omuzlarına alan hayalperest Ahmet Cemil’in, bu zorluklar altında ezilişi ve hayallerinin nasıl yok olduğu gözler önüne serilir. Bir yazar olan Ahmet Cemil’in üzerinden bir yazarın zorluklarla dolu hayatı anlatılır. Hem kendi döneminin hem de tüm Türk edebiyatı tarihinin en büyük yazarlarından biri olan Halid Ziya Uşaklıgil’in kaleme aldığı Mai ve Siyah adlı roman Aşk-ı Memnu romanı ile birlikte yazarın ve döneminin en iyi romanlarındandır.
İnsanın tüm neşesini çalıp bedbahtlığa karamsarlığa sürüklüyor resmen. Okurken Ahmet Cemil'in boğazına yapışmak isteğinden alamıyorsunuz kendinizi.
Dile, üsluba, anlatıma diyecek birşey yok.
Veeee Halit Ziya Uşaklıgil'den Mai ve Siyah. Keşke lisede edebiyat öğretmenlerimiz sadece adını söyleyip geçmek yerine bize okutsalarmış, yani kitabı geç keşfetmiş olmak biraz bu yüzden üzdü. Halit Ziya Uşaklıgil bu eseri için " en beğendiğim eserim" diye bahseder. Roman karakterlerinden Ahmet Cemil aslında biraz da Halit Ziya'dır. Karakter büyülü düşler dünyasına kapılmış artık gerçekleri görmekte zorlanmaktadır. Romana hakim olan bir diğer düşünce ise, bu topluluğun ortak özelliklerinden olan hayal- gerçek veya mai-siyah tartışmasıdır.
Ahmet Cemil'in Mai kelimesinde ifadesini bulan bütün düşünce, arzu ve ümitleri "hayal" i temsil ederken; Siyah kelimesi etrafında anlamını bulan yaşadığı hayal kırıklıkları, uğradığı felaketler ve sıkıntılar ise " gerçek"i ifade etmektedir.
Zaten roman realizm ve romantizm arasında gidip gelmekte hatta romanın birçok yerinde realizm ağır basmaktadır.
Benim roman boyunca en üzüldüğüm ve de sevdiğim karakter İkbal oldu, ve gerçekten ölümü de beni çok üzdü.
Canım İkbal
Aşk'ı Memnu'da yanan Bihter idi burada ise İkbal oldu.
Servet-i Funûn dönemi panoraması...
Halit Ziya'nın Servet-i Funûn dönem ruhunu anlattığı nirvanayı belirleyen bir eser...
Döneminin panaromasını çizen bir romandır. Servet-i Fünun döneminin edebi anlayışını açıkça ortaya koyar.
Mai ve Siyah, bir nesir romanı olarak kabul edilir ve bu roman batılı tarzdaki Türk romanının ilk örneği sayılır.
Şimdi gelelim roman hakkındaki
#KİTAPYORUM
#MAİVESİYAH
Bu kitapla aramda inanılmaz bir itiş gücü vardı senelerdir. Bir kaç defa okumaya yeltenmiş sonrada okumaktan vazgeçmiştim. Hep içime dert olmuştu bu kitabı okuyamamak. Demek zamanını bekliyormuş. İyiki de okumuşum böyle değerli bir eseri. Kitap dilinin ağırlığı yüzünden oldukça ağır ilerledi. Cümleler çok fazla uzundu bu da bazen sıkılmama sebep oldu. Eski dil kelimelerin anlamları her sayfada kitabın altında yer alıyordu. Bu anlamda bir yerlerden araştırmama gerek kalmadı. Bu yönden hayli beğendim. Çünkü bu özellik çoğu kitapta yer almıyor. Böyle değerli eserleri okudukça maalesef ki ; yeni kalemleri okumak istemiyor daha doğrusu beğenmiyorum. Belki de bu bir önyargı bilemiyorum doğru ve ya yanlış mı bu düşünce tarzım o da tartışılır tabii. Yazar bu eserinde kahramanın üzerinden acı ve tatlı hayalleri ve bunların getirilerini konu almış. Kitabın isminin neden bu olduğunu hep merak ederdim. Okuyunca anladım ki bu kitaba başka bir ad verilemezmiş. Ahmet Cemil karakterini okudukça hayranlık duydum. Yaşadığı olaylar, istekleri, hayalleri ve iç dünyasıyla tam yerli yerinde işlemiş yazar. Tekrar tekrar okuyabileceğim bir kitap. Herkes tavsiye ederim.