Mantıksal Düşünce Doktrini
Arthur SchopenhauerEn Eski Mantıksal Düşünce Doktrini Gönderileri
En Eski Mantıksal Düşünce Doktrini kitaplarını, en eski Mantıksal Düşünce Doktrini sözleri ve alıntılarını, en eski Mantıksal Düşünce Doktrini yazarlarını, en eski Mantıksal Düşünce Doktrini yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eğer her şeyi kendinize boyun eğdirmek istiyorsanız siz de mantığa boyun eğmelisiniz.
Sayfa 11 - Oda Yayınları
Üslup, insanın kendisidir.
Sayfa 24 - Oda Yayınları
Zihin, tabiatı gereği bir esir değil özgür bir varlıktır, sadece kendi başına ve isteyerek yaptığı şeyler başarıya ulaşır.
Sayfa 32 - Oda Yayınları
İranlı şair Anwari Soheili' den...
Dünya malı elinden gittiyse,
Üzülme buna, hiçtir o;
Ve bir dünya malı geçtiyse eline,
Sevinme buna, hiçtir o.
Önünden geçer acılar ve zevkler,
Geç dünyanın önünden, hiçtir o.
Sayfa 58 - Oda Yayınları
Bir doğrunun, diğer doğrulardan korkacak hiçbir şeyi yoktur. Bilakis aldatmaca ve hatanın bütün doğrulardan korkması gerekir çünkü bütün doğrular, en uzaktan olsalar bile mantıksal ardışıklık yoluyla zamanın birinde muhtemelen bütün yanlışlara balta vuracaklardır.
Sayfa 61 - Oda Yayınları
Bir kelime vasıtasıyla dili yoksullaştırmak, bir kavram vasıtasıyla bir ulusun düşünüşünü yoksullaştırmakla aynı şeydir.(...) Özgün bir dil, bir ulusun en değerli mirasıdır. Ayrıca kolaylıkla zarar görebilecek ve bir daha restore edilemeyecek en karmaşık bir sanat yapıtıdır.
Sayfa 87 - Oda Yayınları
Bilginin kalitesinin miktarından daha önemli olduğu gerçeğini ezberimize almamız gerekmektedir. Miktar, kitaplara sadece kalınlık verir, kalite ise üslup olduğu kadar bütünlük de kazandırır.
Küçük miktarda fakat iyi kaliteye sahip bilgi ile kötü kaliteye sahip çok büyük miktarda bilgi ile başaracağımızdan daha fazlasını başarırız.
Sayfa 107 - Oda Yayınları
Her tutku aslında ise her eğilim veya isteksizlik, bilginin nesnesini kendi rengi ile hafifçe boyar. En yaygın örneği olan arzu ve umut (...) bize hiçbir biçimde mümkün olmayan şeyleri göz alıcı renklerde boyayarak muhtemel ve neredeyse kesin olarak gösterir ve bizi, bunun tam aksini kavramaktan neredeyse aciz kılarlar.
Sayfa 108 - Oda Yayınları
Her duygu sadece istemimize, bizden başka her şeyi gizleyecek ve öyle ki artık ondan başka hiçbir şeyi göremeyeceğimiz kadar yakınımızdan gelen bir simgenin etkimesinden kaynaklanır. Dolayısıyla o an için farklı türden herhangi bir şeyi dikkate almaktan aciz kalırız.
Uzun zaman önce geçmişte kalmış şeylere sanki şu anda yaşanıyorlarmış gibi canlılıkla bakabilmeyi öyle iyi beceririz ki içimizde uzun zamandır uyumakta olan eski duygular böylelikle bütün yoğunluluklarıyla yeniden uyanırlar.
Sayfa 117 - Oda Yayınları