İnsanların, kendileri için elde etmeye çalışmış oldukları yüce bir mutluluğun, bu hayatın mutsuzluğunda yattığını argümanlarla açıklamak bize düşmektedir. Böylelikle bizim ümit ettiğimiz şey ile onların beyhude çabaları arasındaki büyük farklılık da tamamıyla açıklığa kavuşabilecektir. Filozoflar, kendi aralarında en yüce iyilik ile en büyük kötülük üzerine çok fazla tartışma yapmışlardır ve en büyük bir şevk ve canlılık ile bu sorundan bahsederlerken bir insanı neyin mutlu kılacağını bulmaya çalışmışlardır çünkü en yüce iyilik olarak adlandırılan şey budur. (C.N.) Mutluluk, mutlu bir hayata bağlıdır fakat mutlu bir hayat, erdemli bir
hayata bağlıdır. (C.N.) Zira bunun (mutlu hayatın) felsefi çalışmalarla ilgilenenleri başka her şeyi bir kenara bırakıp kendilerini tamamıyla yaşamı idare etmenin en iyi yolunun araştırılmasına adamalarına ilk yol açan şey olduğu için gerçekten de bu şekilde mutlu bir hayata ulaşmaya çalışmanın ümidi ile söz konusu çalışmaya çok fazla özen göstermişler ve bu uğurda bir hayli sıkıntıya katlanmışlardır. (C.N.)
Ahlaksız bir hayat, mutsuz bir hayatla özdeştir. (C.N.) B) ihtiyatlı davranış, kusursuz mutluluktan farklı bir şey değildir, kusursuz mutluluğun bizzat kendisidir. (Ç.N.)