Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mars'ta Bir Antropolog

Oliver Sacks

Mars'ta Bir Antropolog Gönderileri

Mars'ta Bir Antropolog kitaplarını, Mars'ta Bir Antropolog sözleri ve alıntılarını, Mars'ta Bir Antropolog yazarlarını, Mars'ta Bir Antropolog yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bilinçli otistik yetişkinler ve ana-babaları çoğu kez otizme öfke duyarlar. Doğanın ya da Tanrının neden otizm, manik depresyon ya da şizofreni gibi korkunç bir duruma izin verdiğini sorarlar. Ne var ki, bu du­ruma yol açan genleri yok etmenin korkunç bir be­deli de olabilir. Bu sendromu taşıyan kişilerin yaratı­cı, hatta dahi olmaları da mümkündür... Bilim bu genleri yok ederde, belki de dünya çok daha sıkıcı bir yer olacaktır.
Sayfa 281 - YKY, 4. Baskı, Şubat 2021
zalimler
Sığır çiftlikleri ne denli büyük olurlarsa olsunlar, sessiz, sakin yerlerdir; oysa yaklaştığımız çiftlikten gürültüler, bö­ğürtüler geliyordu. Temple, "Bu sabah buzağıları ineklerden ayıracaklardı," dedi, gerçekten de öyle olmuştu. Sürünün dışında, buzağısını arayan ve böğüren bir inek gördük. Temple, "Bu mutsuz bir inek," dedi. "Üzgün, kızgın, mut­suz bir inek. Bebeğini istiyor. Onun için böğürüyor, onu arıyor. Bir süre için unutacak, sonra tekrar hatırlayacak. Acı çe­kiyor, sızlanıyor - bu konuda pek bir şey yazılmadı. Bilim adamları duygu ve düşünce gibi insani nitelikleri onlara yakıştırmaktan çekiniyorlar. Skinner bunu yapmalarına izin vermedi."
Sayfa 259 - YKY, 4. Baskı, Şubat 2021.
Reklam
Evine giderken onu doktora çalışması hakkında sorguladım; tezi çevre koşullarının domuzların beyinlerine etkisi üstüneydi. Bana iki denek grubu arasındaki büyük farklılıktan söz etti - "zenginleştirilmiş" ortamlarda domuz­lar daha sosyal davranıyor ve uysallaşıyorlardı; oysa "yoksul" ortamlarda hiper-heyecanlı ve saldırgan (neredeyse "otis­tik") oluyorlardı. "Uysal domuzlarımı sevmeye başladım," dedi, "onlara bağlanmıştım. Öyle ki, öldürmeye kıyamıyor­dum." Deneyin sonunda beyinlerinin incelenmesi amacıyla hayvanların öldürülmesi gerekiyordu. Domuzların güveni­ni kazandığı için, son yürüyüşlerini birlikte yaptığını, ke­sim sırasında onları sakinleştirmek için okşadığını ve onlar­la konuştuğunu anlattı. Ölümleri Temple'ı çok sarsmıştı "O günlerde çok ağladım."
Sayfa 254 - YKY, 4. Baskı, Şubat 2021. Temple Grandin otizmli bir kadın, burada 40'lı yaşlarda
Otizmli bireylerin hafızası hakkında
Otistikler, "normallerin" aksine, iki (belki bazen bir) yaşından kalan anıları, olanca ayrıntısıyla hatırlayabilirler. Lucci, otistik bir çocuk hakkında, "iki ya da üç yaşındaki olayları, son derece ayrıntılı hatırlayabildiğini" yazıyor. Luria, mnemonik hastası S.'nin bebekliğine ilişkin eşduygulanım anılarından söz eder.
Sayfa 247 - YKY, 4. Baskı, Şubat 2021. Dipnottan
Otizm diyince akla direkt çocukların gelmesi hakkında
Gerçekten de çoğumuz, sanki hiç büyümeyecek­lermiş gibi, hep otistik çocuklardan söz ederiz, otistik yetişkinlerin olabileceğini düşünmeyiz. Ne var ki, bu kişiler üç yaşlarında oldukça karamsar bir tablo sergileseler de, bazı otistik gençler beklenenin aksine, yetkin bir dile, bir ölçüde sosyal becerilere sahip olabilir­, hatta yüksek düzeyde entelektüel başarı gösterebilirler; sonuçta, -derinlerde bir yerde otistik özelliklerini ıs­rarla sürdürseler de- en azından görünüşte bü­tünlüklü ve normal bir hayat süren, bağımsız birer birey olabilirler.
Sayfa 240 - YKY, 4. Baskı, Şubat 2021
Şarkı söylerken otizm semptomlarının anlık yok oluşu hk.
Sonunda sıra, Stephen'ın kendi istediği bir şarkıyı çalma­sına geldi. Çok sevdiği "lt's Not Unusual"ı çalmak istedi bu parçada kendini müziğin ritmine bırakabiliyordu. He­vesle şarkıya başladı, kalçalarını oynatıyor, dansediyor, mi­mikler, jestler yapıyor, hayali bir mikrofonu ağzına yaklaştırıp hayali bir izleyici kitlesine sesleniyordu. "It's Not Unu­sual" Tom Jones'un en ünlü parçalarından biridir; Stephen kendi versiyonunda Tom Jones'un o gösterişli fiziğine biraz da Stevie Wonder'ın havasını katmıştı. Müzikle bütünleş­miş, kendinden geçmişti - boynunun o eğri duruşundan, o resmi tavırlarından, tiklerinden, bakışlarını kaçırmasından eser yoktu. Bütün otistik personası yok olmuş, yerini rahat, zarif hareketler almıştı. Bu değişim beni o denli şaşırttı ki, defterime büyük harflerle "OTİZM YOK OLDU" diye yazdım. Ne var ki müzik kesilir kesilmez Stephen otistik haline geri döndü.
Sayfa 233 - YKY, 4. Baskı, Şubat 2021
Reklam
Gerçekten de savanlar, zekanın çok çeşitli biçimleri olduğunun ve bunların birbirinden bağımsız olabileceğinin en güçlü kanıtını oluştururlar.
Sayfa 218 - YKY, 4. Baskı, Şubat 2021
Tarihteki önemli şahsiyetlerin yaşamlarını ve eserlerini sinirsel ve psikiyatrik bozukluklarla ilişkilendirmek yeni bir tavır olmamakla birlikte, son zamanlarda bir saplantı, hatta bir sanayi haline gelmiştir. (...) Bu savların pek çoğu doğru olabilir. Ama geçmişte (ve bugün) yaşayan dahileri tıbbın mikroskobu altına sokmak, yaşamlarını etkileyen diğer unsurları gözardı ederek, onların zengin ve karmaşık dünyalarını sinir ve ruh bozukluklarına indirgemek ne derece hakkaniyetli bir davranış, bilmiyorum.
Sayfa 165 - YKY, 4. Baskı, Şubat 2021. Dipnottan
Nostalji, hiçbir zaman gerçekleşmeyecek bir fantezidir; var olma koşulu gerçekleşmemesidir.
17. yüzyılda, karısı âmâ* olan filozof William Molyneux, dostu John Locke'dan şu sorunun yanıtını bulmasını istemişti: "Doğuştan kör bir adamın, şimdi yetişkin olduğunu ve eliyle dokunmak suretiyle küreyi küpten ayırt edebildiğini varsayalım. Bu şahıs görme yeteneğini kazandıktan sonra, elleriyle dokunmadan hangisinin küp hangisinin küre olduğunu söyleyebilir mi?" Locke 1690'da yazdığı Concerning Human Understanding (İnsanın Anlama Yeteneği Üzerine) adlı denemesinde bu konuyu işler ve cevabın hayır olduğunu söyler. 1709'da, A New Theory of Vision'da (Yeni Bir Görme Kuramı) bu sorunu daha ayrıntılı inceleyen George Berkeley, dokunma dünyasıyla görme dünyası arasında organik bir bağlantı olmadığını, böyle bir bağlantının ancak deneyimle kurulabileceğini ileri sürdü.
Sayfa 117 - YKY, 4. Baskı, Şubat 2021. *kör
Reklam
Lökotomi ve lobotomi skandalı 50'li yılların başında, medikal kaygılarla değil, yeni bir yöntemin -trankilizanların (yatıştırıcı)- bulunmasıyla sona erdi. Trankilizanların tedavide rahatlıkla kullanılabileceği, yan etkileri olmadığı söyleniyordu. Psikocerrahiyle trankilizanlar arasında nörolojik ve etik açıdan büyük bir fark olup olmadığı bugün bile yanıtlanmamış, rahatsız edici bir sorudur. Gerçekten de trankilizanlar, yüksek dozda verildiğinde, tipkı ameliyat gibi "yatıştırıcı" bir etki yapmakta, hastanın sanrılarını ve korkularını giderip onu sakinleştirmektedir. Ne var ki, çoğu kez bir "ölüm sessizliğini" çağrıştıran bu sükûnet, doğal yöntemlerle iyileşebilecek psikoz vakalarında hastanın bu şansını tamamen ortadan kaldırmakta, onları ilaçların neden olduğu yeni patolojilerle baş başa bırakmaktadır.
Sayfa 77 - YKY, 4. Baskı, Şubat 2021. Dipnottan
Uyanıklık hali bir tür rüya mıdır?
Rodolfo Llinas ve New York Üniversitesi'ndeki meslektaşları, beynin uykuda ve uyanıklık halindeki elektrofizyolojik özelliklerini araştırırken, her ikisi için de geçerli olabilecek bir mekanizma önerdiler. Bu mekanizmava göre serebral korteks ve talamus arasında, duyusal verilerin olup olmamasına bakılmaksızın, hiç bitmeyen bir imge ve duygu etkileşimi mevcuttur. Duyusal veriler mevcutsa, bu etkileşim uyanıklık bilincini oluşturan bir bütunlüğe kavuşur, ama duyusal verilerin yokluğunda, çeşitli beyin hallerine yol açar; bu hallere fanteziler, halüsinasyonlar ya da rüyalar diyoruz. Böylece uyanıklık halinin de bir tür rüya olduğu söylenebilir - ama bu, dış gerçeklikle sınırlanmış bir rüyadır.
Sayfa 71 - YKY, 4. Baskı, Şubat 2021. Dipnottan
(...) birey bir rengi, ancak kültürel bir sınıflandırmaya giriyorsa ya da bir adı varsa "görebilir". Ne ki bu tür sınıflandırmaların temel renk algılayışımızı etkileyip etkilemediği konusunda kesin bir şey söyleyemiyoruz.
Sayfa 31 - YKY, 4. Baskı, Şubat 2021. Dipnottan
Sigaranın zararları: Renk algısının yitimine yol açabilir
Akromatopsisinin beyninden kaynaklandığı konusunda fikir birliğine varmıştık, ama yıllardır ağır bir sigara tiryakisi olmasının da bu bozuklukta rolü olabilirdi; nikotin bazen görüşün zayıflamasına (ambliyopi) bazen de akromatopsiye yol açabilir - ama bu bozukluklar niikotinin retina üstündeki etkilerinden kaynaklanır.
Sayfa 34 - YKY, 4. Baskı, Şubat 2021
Güce ya da paraya aldırmıyorum. Arkamda bir şeyler bırakmak istiyorum. Olumlu bir katkım olsun istiyorum, hayatımın bir anlamı olsun istiyorum.
449 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.