* Mavi Sürgün *
#halikarnasbalıkçısı
Yorumum :Yazarın kendini anlattığı daha doğrusu anlatmakla kalmayıp yaşattığı bir kitap oldu.Halikarnas Balıkçısı her zaman ki betimlemeleriyle gitmeden yaşatıyor ortamı.Zevkle okunacak bir sürgün hikayesi.İstanbuldan başlayıp Bodruma kadar giden belkide yazara bir yaşam kaynağı olan bir yeri keşfetme fırsatı bulmasını sağlayan bir sürgün hikayesi.Kim istemez ki şimdi Bodruma sürgün edilmek değil mi?Zamanımızın ödülü,geçmişin sürgünü olabiliyor bir nevi kum saati gibi ters dönüveriyor dünya…
İyi insanlar kırıldıkları zaman sevmeyi bırakmazlar, göstermeyi bırakırlar
Sabırlı insanların ağır ağır kabaran öfkeleri korkunç olur.
İster katı taş olsun, ister kuştüyü yastık olsun, insan her yerde oturup kolayca rahat edebilir. En can sıkıcı şey havanın kasvetli olması ve oturulan evden hiçbir manzara görülmemesidir.
Bir insan alkışlandığına veya kötülendiğine göre sevilecekse, dünyada insanlar arasında insanca sevgi kalmaz.
Vakit öldürüyoruz, diyorlardı. Kimin haddine düşmüş vakti öldürmek! "Vakit" onu yaşatmayı bilmeyenleri öldürür; bitkileri, insanları, imparatorlukları, uygarlıkları, çağları hep yok eder.
Bir şeyi olur gibi görünmeye çabalamaktansa, o şeyi gerçekten olmak daha kolayıma gelir.
Ne tuhaf dünya? Fukaralıktan utanılıyor. Bunların hiç utanacakları bir şeyleri yok. Bir görenek dolayısıyla fukaralıklarından utanıyorlar. Fakat utanacakları her şey varken, hiçbirinden utanmayıp yalnız fukaralıktan utananlara ne demeli?