Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Medyanın Toplumsal Tarihi

Peter Burke

Medyanın Toplumsal Tarihi Gönderileri

Medyanın Toplumsal Tarihi kitaplarını, Medyanın Toplumsal Tarihi sözleri ve alıntılarını, Medyanın Toplumsal Tarihi yazarlarını, Medyanın Toplumsal Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Hiçbir erkek bir bilim kitabını hevesle okumaz. Zevkle okuduğumuz kitaplar olayların hızla birbirini izlediği hafif yapıtlardır.” diyen Johnson’dı.
Sayfa 108Kitabı okudu
Kitap imalatı kitapçıların pek çoğunun zengin oldukları bir üretimdir: Ticaretin kuralları kitapçıyı olabildiğince ucuza alıp, pahalıya satmaya zorunlu kılar... Pazarda en iyi gidecek mal çeşidini bilen kitapçı, siparişlerini buna göre verir; yayın tarihini öngörmekte olduğu kadar ödeme oranlarını öngörmekte de kusursuzdur.... Akıllı kitapçı zamanın nabzını tutar ve gidişata göre hastalığı tedavi etmek için değil ama övmek için reçete yazar: Hasta kabullendiği sürece yönetmeyi sürdürür ve ilk bulantı belirtileri üzerine dozda değişikliğe gider. Dolayısıyla öyküler, romanlar, romanslar vb. nin tanıtımı da değişir.
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
Augustine Packington, William Tyndale’ye gidip ona “Biliyorum sen fakir bir adamsın ve arkadaşlarını tehlikeye attığın ve kendini sefalete sürüklediğin bir sürü yeni Ahit’in ve kitapların var, eğer karlı olacağını düşünürsen sahip olduklarının hepsini alacak bir tüccar tanıyorum” der. Tyndale “Kim bu tüccar?” Diye sorar. Packington “Londra Piskoposu” der. “Hepsini yakmak İçin alacak.” Der Tyndale. Packington “Evet” der. “Memnun olurum, benim için iki bakımdan yararlı olur: Ondan kitaplar İçin gelecek parayla borcumu öderim ve bütün dünya Tanrı’nın sözcükleri yandığı İçin feryat eder. Ve paranın bana kalanı Yeni Ahit’i tashih etmem için beni daha da gayretlendirecek ve öyle ki aynısını bir kere daha yeni bir biçimde bastığımda ikincisini birincisinden bile çok beğeneceğine inanıyorum.” Der Tyndale. Böylece pazarlık başladı; piskopos kitapları, Packington teşekkürü ve Tyndale parayı aldı.
Seçkinler arasındaki sonu gelmeyen tartışmalar, onları “halk” diye tanımlanan, daha geniş bir grubun desteğini almaya yöneltti.
Her ne kadar 16. yüzyılda "kamuoyu" terimi kullanımda değildiyse de, halkın görüşleri bu dönemde pratik nedenlerle hükmedenler için önemliydi. Halkın görüşlerini ya bastırmak, ya biçimlendirmek ya da -çok nadiren olsa da- takip etmek için önemsediler.
Orta sınıftan insanlar kendi başlarına okumaya eğilimliyken, işçi sınıfı topluca dinlemeye eğilimlidir.
Reklam
İmgenin aurasının kaybolup kaybolmadığını sınamak zordur ve bir reprodüksiyona aşinalık röprodüksiyonun aslını görme isteğini doyurmaktan daha çok arttırdığı bile savunulabilir.
“...öylesine çok kitap var ki, başlıklarını okumak için bile zaman bulamıyorum.”(1550) “...kitap okuyucularının kendilerini kaybedecekleri bir orman, okuyucuların rotalarını bulmaları gereken bir okyanus ya da boğulmaktan kurtulmanın zor olduğu bir tufandı.”
Müslüman dünyada, nazarlık ve muskalar uzun bir süredir blok baskıyla basılmaktadıysada matbaaya direniş erken modern dönem boyunca gücünden bir şey kaybetmedi. Aslında Müslüman ülkelerin, matbaanın Çin’den Batı’ya geçişini engellediği düşünüldü...1515 yılında padişah I. Selim matbaanın kullanılmasına idam cezası getiren bir ferman yayınladı. Yüzyılın sonunda padişah III. Murat dinsel olmayan ve Arapça harflerle basılmış kitapların satışına izin verdi(1574-1595). Ama bu kitaplar büyük bir olasılıkla İtalya’dan getiriliyordu.
İngiltere’de 1101 yılında, bazı insanları aşağılayarak ‘mürekkeple lekelenmiş iğdiş koç derileri’ dedikleri bir papalık belgesinin yerine üç piskoposun sözüne güvenmeyi tercih ettiler.
29 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.