Burada her şey eskiydi: Okunan şiirler eski, oturulan sedirler eski, kelimeler eski, hatta sesler bile eski.
Bu odadan sokağa çıktığım zaman bir devrin cenaze namazindan dönüyorum sanırdım. Fakat lâakal len az] iki Asır eski olan bu odanın maziliğine rağmen, burada manevi bir aydınlık vardı. Buraya gelenler Fuzuli'nin bir imâlesinden başka tuluemel [hırs] bilmezler, burada Naima'nın bir nüktesiyle bütün mahrumiyetler unutulurdu.