Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Melankoli

Serol Teber

Melankoli Sözleri ve Alıntıları

Melankoli sözleri ve alıntılarını, Melankoli kitap alıntılarını, Melankoli en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
melankolik insanlar bir şeyler yitirdiklerini sezinlerler ve bunun acısını çekerler ama neyi ve nasıl yitirdiklerini ayrıntılarıyla bilmezler çok kez…
Sayfa 241 - okuyanusKitabı okudu
Geçmiş artık yoktur. Geçmiştir. Gelecek, henüz gelememiştir. Tüm kahrediciliğiyle ve bir türlü geçmek bilmeyen taşlaşmışlığıyla şimdiki zaman yaşanmaktadır.
Reklam
Demokritos sıklıkla uzun yaşamanın, gerçekte uzun ölmek olduğunu söylemiştir.
Sayfa 113 - okuyanusKitabı okudu
Dostoyevski ~ Yeraltından Notlar
“İnsanlardan kurtulmayı, ‘sükunet’e kavuşmayı, yeraltıyla baş başa kalmayı istiyordum. Alışamadığım ‘canlı hayat’ı öyle yadırgamıştım ki soluğum kesilecek gibi oluyordu.
Sayfa 247 - okuyanusKitabı okudu
Dostoyevski ~ Yeraltından Notlar
“Yaşamaya karşı duyduğum yadırgama hissi öylesine kuvvetlidir ki bazen gerçek ‘canlı hayat’a karşı adeta tiksinti duyuyoruz. Bize bunun hatırlatılmasından da hiç hoşlanmıyoruz. O hale geldik ki, gerçek ‘canlı hayat’ bize adeta bir iş, bir vazife gibi görünüyor; onu kitaplardan öğrenmeyi tercih ediyoruz.
Sayfa 247 - okuyanusKitabı okudu
Dürer’in 1511 tarihinde yaptığı Acılı Adam ve Passion tahta oymalarında, bu kez de alışılagelmişin ötesinde bir İsa görülür. Dürer’in bu yapıtlarında İsa, dinsel söylencelerde anlatıldığı gibi, kendisine güvenli, yaptığı işten emin, haçını onurla taşımış bir insan konumunda değildir. Tersine İsa burada, Eyüp’te olduğu gibi, bedensel ve ruhsal acılar içinde kıvranmaktadır. İsa, melankolik yüz ifadesi içinde, dünyayı fırlatılıp atılmıştığın, tüm olup bitenlerin, varoluşun saçmalığını gören ve acı çeken sıradan bir insan, bizlerden biridir. İsa’nın dikenli tellerden yapılmış tacı ile başı bir yana düşmüş, acılar içinde, şaşkın, çaresiz, öfkeli ve isyankardır. Kendisine uygulanan bu anlamsız cezayı anlayamamıştır. Tam bir bedensel ve ruhsal tükenmişlik içindedir. Konuşacak kadar olsun gücü kalmamıştır. En acısı ve anlamsızı, İsa’yı bu konuma onun en yakınının getirmesidir. Peki ama neden? Tanrı babası, neden ona bu işkenceleri yapmıştır? Yoksa (temel bir metafor olarak) insan gerçekten de babasız bir toplumda (Freud) mı yaşamaktadır? Ya da İsa için bile olsa, tanrı gerçekten yok mudur?
Sayfa 205 - okuyanusKitabı okudu
Reklam
Albert Camus / Düşüş
“Bizim toplumumuz, insanları bu türlü harcamak için örgütlenmiştir. İşitmişsinizdir elbette, Brezilya ırmaklarında minicik balıklar varmış, dikkatsiz bir yüzücü buldular mı, binlercesi birden saldırıp, birkaç saniye içinde, hızla, minicik lokmalar kopararak zavallıyı yer, bitirir, tertemiz iskeletini bırakırlarmış. İşte onların örgütlenmesi de öyle. ‘Temiz hayat ister misiniz?’ Herkes gibi siz de, evet dersiniz. Nasıl hayır denir? ‘Pekiyi derler, sizi temizleyeceğiz. İşte size bir iş, bir aile, düzenli eğlenceler.’ Ve minicik dişler etinizi kemirmeye başlar, kemiğinize dek. Ama haksızlık etmeyelim. Onların düzeni demek doğru değil. Bizim düzenimiz bu: Kim kimi temizlerse…”
Sayfa 353 - okuyanusKitabı okudu
Sophokles Oidipus’unda:
Her kim ki insan oğullarının ömrünü kısa bulup uzun bir hayat dilerse bence gerçekten çılgındır. Sayısız günlerin bize getirdiği, çoğu mutluluktan çok hüzne benzer. Ömrün ber merhalesini, çoğu kimselerin öldüğü merhaleyi aştıktan sonra insan, neşeyi artık hiçbir yerde bulamaz… Hiç doğmamış olmak, yazgının en güzeli; ona en çok yakışan da dünyaya gelir gelmez hemen dönmek, gene eski yerimize dönmektir.
Sayfa 217 - okuyanusKitabı okudu
“Olağanüstü insanların mutsuzlukları tanrıların kıskançlıklarından kaynaklanır.”
Sayfa 129Kitabı okudu
İnsan, -ancak- kendisi üzerine düşünerek şeylerden ayrılır, insan olabilir’
Sayfa 149Kitabı okudu
528 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.