“Yaşamaya karşı duyduğum yadırgama hissi öylesine kuvvetlidir ki bazen gerçek ‘canlı hayat’a karşı adeta tiksinti duyuyoruz. Bize bunun hatırlatılmasından da hiç hoşlanmıyoruz. O hale geldik ki, gerçek ‘canlı hayat’ bize adeta bir iş, bir vazife gibi görünüyor; onu kitaplardan öğrenmeyi tercih ediyoruz.