"Neden iç içe geçmiş çoraplar gibi koridor boyunca yükseliyor çocukluğum? İnsan neden kayboluyor çocukluğunda? Kim bizi ele geçiriyor da o çocuk biz olmaktan bıkmazken biz o olmak için sadece kaybolmayı bekliyoruz."
Şu şekilsiz yaradılışım günün birinde resmedilirse, damarlı elde sallanan kulpsuz bir fincan olmalı. Yoksa kim tamamı bir hüpletmelik sefacığı bu denli ciddiye alır?
"Geri dönüşü olan hatalar genç bir kadının makyaj çantasıdır. Karmaşık, rengarenk ve pahalı olan her şey kadar bu da içinde aynısından ikişer üçer barındırır.
"Tek başına içmeye benzer, yüzünü okşayan bir yalnızlık hali hasret. Her kadehte korkutan, korktukça da daha çok hissettiğin yalnızlıklardan. Hasret, kendi başına yalnızlığın bir gölgesi."
"Tayyare demir, yüreğin çelik, ağır basar, aklın kalır demiştin. Haklıydın. Hakikaten tayyare demirdendi. Aklımı da yüreğimi de soğuttu lakin içimi almadı. Ben geldim, beni de getirdim. Benim de geleceğimi bilseydim hiç gelmezdim."
"İnsan, gerçekleri ömür defterinin kapağına düşülmüş not olarak önemser ama sonsuz bir unutkanlıkla da sözcüklere teslim etmekten kendini alamaz. Halbuki gerçekler anlamlı hiçbir sesi işitemeyecek kadar hızla yiter."