Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Mevlana'dan Altın Öyküler

Hakan Büyükdere

Mevlana'dan Altın Öyküler Gönderileri

Mevlana'dan Altın Öyküler kitaplarını, Mevlana'dan Altın Öyküler sözleri ve alıntılarını, Mevlana'dan Altın Öyküler yazarlarını, Mevlana'dan Altın Öyküler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bazen bir kelebegin ömrü kadardır hayat... Ne kırmaya gelir... Ne de kırılmaya...
Reklam
144 syf.
8/10 puan verdi
Mevlana'dan Altın Öyküler
Mevlana'dan Altın Öyküler
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Ey insan! Sen baştan başa bir mânâ denizisin. Mesnevi, Mevlana'nın ilahi aşkının şahikasıdır: hakikatler ve irfan kitabıdır. Mevlana, Mesnevi-i Şerif'in birinci cildinin önsözüne şöyle başlar: "Bu kitap, Mesnevi kitabıdır. Mesnevi, hakikate ulaşmak ve Allah'ın sırlarına agah olmak, akıl erdirmek isteyenler için bir yoldur." Mevlana'nın her öyküsü insanı doğruya ve güzele götürecek öğütler üzerine kuruludur. Öykü kahramanları bazen veli, bazen hırsız, bazen ağaç, bazen rüzgâr, bazen deve, bazen padişah, bazen de sufidir. Hepsi de artısı ve eksisiyle canlanırlar. Aslında kimlikleriyle değil, meziyet veya zaaflarıyla öykülenirler. Mevlana kişileri değil, egomuzu, korkularımızı, endişelerimizi dillendirir. Aslında konuşan kibirdir, kıskançlıktır, bencilliktir ya da hırstır. Öyküler çok eski zamanlarda geçse de, insan her devirde ve her yerde yine insandır. Erdeme giden yol ise, insanın kendini bilmesinden geçmektedir. Sevgi rehberi Mevlana'nın evrensel öykülerini okurken hem edebi bir tat alacaksınız hem de insanın ve yaşamın değerlerini yeniden anımsayacaksınız.
Mevlana'dan Altın Öyküler
Mevlana'dan Altın ÖykülerHakan Büyükdere · Kozmik Kitaplar · 200529 okunma
Padişah kolunda beslenmedin, avlanmayı bellemedin; zaten doğan değilsin ki av tutasın. Dudu değilsin ki sana şeker versinler, tatlı sözlerini dinlesinler. Bülbül değilsin, âşıkçasına ağlayıp inleyesin, çayırlıkta, çimenlikte yahut lâle bahçelerinde güzel güzel çileyesin. Hüthüt değilsin ki çavuşluk edesin. Leylek değilsin ki yücelerde yurt tutasın. Ne iştesin sen? Seni ne diye satın alsınlar? Ne kuşusun sen?
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Reklam
Her kötü huyunu bir diken bil; dikenler kaç keredir senin ayağını zedelemekte. Nice defalardır kötü huydan perişan bir hale düştün. Fakat duygun yok ki. Pek duygusuzlaştın. Çirkin huyundan başkalarını zarara soktuğunun farkında değilsen, hiç olmazsa kendi yaralandığını anla! Ya baltayı al, ercesine vur, Ali gibi bu Hayber kapısını kopar. Yahut bu dikeni gül fidanına ulaştır, sevgilinin nurunu nâra kavuştur?
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Mevlana Celaleddin-i Rumi
O kötü huylu ana, kötülüğü her tarafa yayılan senin nefsindir. Her an onun için bir azize öldürüyorsun; kendine gel, onu öldür! Onun yüzünden bu güzel dünya sana dar geliyor. Onun yüzünden Tanrı ile de savaşıyorsun halkla da. Nefsini öldürürsen ülkede hiçbir düşmanın kalmaz.
Ey insan sen baştanbaşa bir mânâ denizisin. Islaklığı ne diye istersin. Sen tamamıyla varlıktan ibaretsin, Yokluğu ne diye ararsın? Sen hoşsun güzelsin, her hoşluğun güzelliğin de madenisin. Ne diye tutar da şaraba, gelip geçici sarhoşluğa minnet edersin? Onlardan neşe dilenirsin!
Basit ve kusurlu insanlar her sözü söyleyeni hor ve hakir bir hale sokarlar. Sözü kıymetli ve anlamlı bile olsa, o sözün kadrini düşünürler. Çünkü söz dinleyene göre söylenir. Terzi elbiseyi adamın boyuna göre biçer
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Reklam
Yolu köye çıkaracak bir tedbir gerek. Yoksa insana veba'ya benzeyen açgözlülüğe getiren tedbire tedbir demezler. Acgözlülük, huyu fitne ve fesat olan bir hırsızdır. O hayal gibi her an bir başka şekilde, bir başka suretle karşımıza çıkar.
Allah bir an için olsun, akıldan yardımını kesecek olsa, her seye eren akıl, aptallıklar etmeye başlar.
Ey insanoğlu; senin nefsin de bir ejderhadır! Ölmüş görünse bile ölmemiştir; günah işlemek için eline fırsat geçmediğinden ötürü, gamdan uyuşmuş bir hâlde, donmuş gibi beklemektedir!
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Çünkü, kıyas herkesin görgüsüne, bilgisine, çevresine göre değişebilir. Bu bakımdan, gerçeği tam olarak göstermez. Hataya düşürür.
Basit ve kusurlu insanlar her sözü söyleyeni hor ve hakir hale sokarlar. Sözü kıymetli ve anlamlı bile olsa, o sözün kadrini düşünürler. Çünkü söz dinleyene göre söylenir. Terzi elbiseyi adamın boyuna göre biçer.
25 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.