Yiğit'im de Yiğit'im. Yiğit daha ilkokula bile gitmemiş tatlı bal yanaklı bir çocuk. Normalde aile ortamları mükemmel iken babası yasak ilişki yaşamaya başladıktan sonra onlara aşırı derecede hor davranıyor ve dövmekten, canlarını yakmaktan geri durmuyor.
Ve babası gibi olmayacağına dair kendisine söz veriyor. En çok zorlandığı zamanlarda Sıla ablanın ona desteği gerçekten o kadar hoş ki okurken bile içim sevgi pıtırcıklarıyla doldu diyebilirim.
Okulda gördüğü zorbalık onu hor biri yapmadı ve bu gerçekten gurur duyulacak bir şey bence. Şahsen ben olsaydım sırf inadına zarar verirdim diye düşünüyorum.
Kitabın sonuna kadar özellikle birkaç konuda o kadar çok üzüldüm ki olayı kendimi yaşamış gibi Depresyona girdim. Yiğitle beraber güldüm, üzüldüm. Babasından her dayak yediğinde Sanki bana vurulmuş gibi canım yandı.
Yazarımız kesinlikle kalemini o kadar kaliteli bir şekilde kullanmış ki asla sıkmıyor ve tüm hissiyatı tamamen size yansıtabiliyor. Mutlaka okuması gereken kitaplardan bir tanesi olduğunu düşünüyorum.
Kitaptan alıntılar:
Bu yaşta bu kadar sorumluluk ve hüzün çok geliyordu bana.
Görüyorsun, şiddet bir şeylerin çözümü olsa bizim ev dünyanın en huzurlu evi olurdu.
Hayattayken dünyanın en güzel çiçeği olduğunu düşündüğüm insanı toprağa ekmek ne kadar da büyük bir hayal kırıklığıydı.
Benim yaram daha büyük demiyorum, alabileceğim en derin hasarı aldım diyorum.
Sayfa sayısı: 243
Aldığım fiyat: Hediye.