Baskıcı toplumda bireyin özgürleşmesi, yararlı olduğu kadar zarar da verir ona. Toplumdan özgür olmak, onu özgürleşme gücünden de yoksun bırakır. Çünkü başkalarıyla ilişkilerinde ne kadar gerçek olursa olsun, mutlak olarak düşünüldüğünde sadece bir soyutlamadır birey.
“Umutsuzlukta hep bir dönüşsüzlük vurgusu bulunur; ama durum düzelemeyecek olduğu için değildir bu, çürüyüş geçmişi de kendi girdabına çektiği içindir. Öyleyse geçmişi şimdinin çamurlu akıntısı dışında tutmaya çalışmak da aptalca bir duygusallık olur. Geçmişin tek umudu, yıkıma savunmasızca maruz kaldıktan sonra, onun içinden farklı bir şey olarak çıkma olasılığıdır. Ama umutsuz ölen kişi bütün ömrünü boşuna yaşamıştır.”