Baskıcı toplumda bireyin özgürleşmesi, yararlı olduğu kadar zarar da verir ona. Toplumdan özgür olmak, onu özgürleşme gücünden de yoksun bırakır. Çünkü başkalarıyla ilişkilerinde ne kadar gerçek olursa olsun, mutlak olarak düşünüldüğünde sadece bir soyutlamadır birey.
“Umutsuzlukta hep bir dönüşsüzlük vurgusu bulunur; ama durum düzelemeyecek olduğu için değildir bu, çürüyüş geçmişi de kendi girdabına çektiği içindir. Öyleyse geçmişi şimdinin çamurlu akıntısı dışında tutmaya çalışmak da aptalca bir duygusallık olur. Geçmişin tek umudu, yıkıma savunmasızca maruz kaldıktan sonra, onun içinden farklı bir şey olarak çıkma olasılığıdır. Ama umutsuz ölen kişi bütün ömrünü boşuna yaşamıştır.”
“Kitaplığım sadece on kitaptan oluşsaydı herhalde bu kitaplardan oluşurdu. Bir yere giderken yanıma sadece on kitap almak zorunda kalsaydım herhalde bu kitapları alırdım. Bana ödünç vermek istemediğin kitaplar hangileri diye sorulsaydı, bugün, kesinlikle bu kitapların adını sayardım. Bu nedenle, bence bu listenin adı 'ödünç vermek istemediğim kitaplar'dır."
1-