Muhakkak ki, bu beş balıkçının her tarafı aransa, kendilerini bir ay çalışmadan geçindirecek kadar para bulunamazdı. Böyledir diye, altınla dolu bir kasası olan Sima’dan az mı şerefliydiler?
"Koleranın insanları onar onar biçtiği bir şehirde sokakların manzarası yüreği cinsel kıskançlıkla parçalanan bir tek insanın görüntüsünden daha az acıklıdır. Çünkü ötekilerin acısını dindirmeye ölüm yeter. Berikinin acısını dindirmeye ise ölüm yetmez, çünkü o başka ellerin okşamasına terk ettiği sevgilisinin anısını mezara bile götüremeyeceğinden korkar."
Böylece yarı dilsiz oldu ..
Herkes ..
..yarım bırakılmış cümlelerini ..
Bir çığlığını ..
Gözlerindeki bir anlatımı. .
Yüzündeki bir kıpırtıyı. .
Parmaklarının ..
Kollarının ..
Ellerinin en küçük hareketiyle verildiği an
..anlar oldu.
Panait Istrati, Minka adındaki bir genç kız aracılığıyla dönemin sosyo-ekonomik durumuna ışık tutmaktadır. Kesinlikle okumalısınız diyebileceğim bir kitap değil malesef beni pek sarmasa da okunabilir.
Minka AblaPanait Istrati · Antik Kitap · 2008343 okunma
"...Çayağzı'nda toprağın tek amacı, insanı Tanrı'yla boy ölçüşmeye zorlamaktır. Toprak özsuyuyla dolu olarak ona kendini verir, bütün terini onun için dökmeye teşvik eder, ama hasat zamanı gelince görünmeyen bir el, sonucu vaat edici olduğu gibi tehditkâr bir şekilde tartar. O zaman Tanrı, insana bir canavar ağzı ile gülümser, "İşte. " der ona. "Sana cömert bir toprak ;bolluk içinde yaşamak için onu birazcık çapalayıp sürmen yeter. İşte onun için seni iki devin, Seret'le Tuna'nın insafına bırakıyorum. Ya birinin ya öbürünün ya da her ikisinin birden suları, sen artık kuraklıktan korkmaz olup, fazla şişmanlamaya başladığın zaman üzerime çullansınlar. O zaman en sevdiğim güç, arzu sayesinde beni aklına getirirsin. "