Geçen gün Netflix te denk gelip izlediğim kısa film tadında bir roman. (Meraklısına Bir Kucak Hüzün - 2024 Oscar Adayı) Haliyle bitirdiğimde niye bitti, devam etseydi ya diye sorgulamam kaçınılmaz oldu.
Kitabın adı Moderato Cantabile hafif ezgili anlamına gelen bir müzik terimiymiş. Bu bilgiyi kitabın ilk sayfalarında ediniyoruz. Şimdi düşünüyorum da sevgili Duras kitabın kapak adıyla bile belki de önseme (foreshadowing) yaparak bize romanın sakince tıkırında ilerletilmiş, bir noktada da kesilecek olduğu bilgisinin sinyallerini veriyor.
Konusuna gelirsek oğluna piyano öğretmekte ısrarcı Anne Desbaresdes , oğlu , piyano öğretmeni Madmazel Giraud ile başladığımız romana Chauvin ve meraklı kahveci kadın ile devam ediyoruz. Öldürülen kadının çığlığı üzerine meraktan kahveciye koşan Anne , kalabalığın arasında Chauvin ile tanışır ve o günden sonra kameralarımız çoğunlukla Anneyi ve Chauvinin buluşmalarıyla aralarında geçen belirsiz muhabbeti , ara ara da Annenin oğlu ve kahveci kadına odaklanır. Bir zaman sonra da anlıyoruz ki Annenin eşinin yanında çalışan Chauvin zaten bayadır Anneyi gözetliyormuş.
İşte böyle, bu kadar. İkili belirsiz diyaloglar ve annesini kapıda bekleyen bir çocuk , masaya şarap taşıyıp ikilinin muhabbetine kulak misafiri olmaya çalışan kahveci kadın…
Çok tatmin edici değil ama 94 sayfalık değişik olay örgüsüyle mini ve sakin bir roman… Kitabın sonunun da öylece yitip gitmesiyle de değişik…
Bir cinayet: Bir adam bir kafede sevgilisini öldürür. Bir karşılaşma: Burjuva bir kadın yine aynı kafede, kocasının yanında çalışan, belli ki uzun süredir peşinde olan adamla tanışır...
Bütün manolyalar çiçek açacak bu akşam. Rıhtımdan dönerken kopardığı manolya hariç. Zaman, kendi kendine denk olan bu zaman, bu unutulmuş çiçeğin açışı üzerinden kaçıp gidiyor.
“belki geceleri aralarına girip yerleşen uzun sessizlikler, sonra herhangi bir zaman beliren ve yavaş yavaş artık hiçbir şeyle aşamaz oldukları o sessizlikler yüzündendir. o anda olmakta olan şey iliklerine yapışıyor, ama bunu hemen söylemeyi beceremiyorlar.”
"Bir gün," dedi adam, "bir sabah güneş doğarken ondan istediği şeyin bu olduğunu aniden anladı, diye hayal ediyorum. Her şey o denli berraklaştı ki arzusunun bu olduğunu adama söyledi. Sanıyorum ki böylesi bir keşfin açıklaması yoktur.
söyleyin bana, rica ederim, kadın ondan istediği şeyin tam da bu olduğunu nasıl keşfetti, ondan istediği şeyin bu olduğundan aniden nasıl bu kadar emin olabildi?