Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Muhammed Kimdir

Ali Şeriati

Muhammed Kimdir Gönderileri

Muhammed Kimdir kitaplarını, Muhammed Kimdir sözleri ve alıntılarını, Muhammed Kimdir yazarlarını, Muhammed Kimdir yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şeriati nin yanlış görüşleri
Muhammed’in Ali hakkındaki sükutu onu tarihte savunmasız bırakacaktır.” “Acaba Muhammed, … Ali’yi kollamayacak mıdır? …sükutuyla …o acımasız tarihin eliyle paymal etmeyecek midir? “…nitekim öyle de oldu. Onu tarihte en kötü adam olarak tanıttılar.” Bunlar kitaptan değil reddiye babında(“Peygamberimiz’in şahsına noksanlık nisbet eden kafir olur.” (Hüseyin Aşık, elfaz-ı küfür) Resul-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in varlığına münasip düşmeyen ve layık olmayan şeyleri izafe eden kişi kafir olur. (Bezzaziye)
Beni nadır hala medinede, yeniden anlaşma imzalanıyor
islam, artık ciddi bir güç olmuştu. Bu nedenle Yahudiler tutumlarını değiştirdiler. Adaletli ve şerefli bir şekilde düzenlenmiş olan, önceki antlaşmayı küstahça yırtmalarından dolayı, bu sefer zilletli bir antlaşma imzalamak zorunda kaldılar.
Reklam
Beni nadır hala medinede
Muhayyise (Muhise), İbni Suneyne'yi öldürdü. Evs kabilesi, Kâ'bu'l-Eşref i öldürdükleri için, henüz kabilevi duyarlığı başka türlü koruyan Hazrec kabilesi de, Kâ'b'ın yandaşı olan, Peygamber'i öldürme teşebbüsünde bulunan ve ahzab komplosunda da parmağı bulunan, Ebu Râfii'nin -ki bu kritik dönemde Kureyş ile yakın işbirliği içinde olan Ebu Râfii'nin yine de Müslümanlara karşı tehlikeli komplolar düzenlemesinden korkuluyordu.- kendilerince öldürülmesi emrini Peygamber'den isteyince o da buna izin verdi. Fakat kadınların ve çocukların öldürülmesini kesinlikle yasakladı.
Birlikte barış icerisinde yaşama ahdini bozarsan orayı terkedersin.
Peygamber, Yahudilerin topluca Medine'yi terketmelerini emir buyurdu.İbn Ubey, Peygamber'i aldığı karardan vaz geçirmek için tekrar harekete geçti. Müslümanlardan biri, ona mani olmaya çalışınca yaralandı. Benî Kaynuka bu durumu görünce: "Bizim uğrumuzda senin yaralanıp da, müdafaanı yapamadığımız bir şehirde kalamayız" diyerek silah ve altınlarını (kuyumcuydular) bırakıp, Şam'a doğru yola çıkarak, Filistin'e yakın bir yere göç ettiler. Müslümanlar ciddi bir tehlikeden uzaklaştıkları, dıştaki müşrikler ve içdeki münafıklarla söz birliği ve pratikte dayanışma içinde olan ve devamlı ithamlarda bulanan Yahudilerden kurtuldukları gibi, ilk defa olarak barış yoluyla çok büyük miktarda ganimet de elde ettiler.
Kabile ilişkisi itikadi ilişkiye döndü.
İbn Ubey gibi, Benî Kaynuka ile dayanışma imzalamış olan Ubâde bin Sâmid ise, Peygamber'e gidip şöyle dedi: "Ben onlarla dostluk bağı ve antlaşmamı yok sayıp Allah, Rasulü ve mü'minlerin ahid ve dostluğunu benimsedim." "Sizin dostunuz, ancak Allah, O'nun Elçisi ve namazlarını kılan, zekatlarını veren, rükû'a varan mü'minlerdir. Kim Allah ve O 'nun Elçisini ve mü 'minleri dost tutarsa (bilsin ki) galip gelecek olanlar, yalnız Hizbullah 'dır" (Maide; 55-56) Böylece toplumun alt yapısı ve bütünlük kaynağı olan kabilevi ve ailevî ilişkilerin nasıl fikrî ve itikadi ilişkilere dönüştüğünü görmüş oluyoruz, işte, bu en büyük tarihî ve sosyal değişimi, bu çok ince ve küçük olaylar açısından incelemek gerekir.
Maide 51-52-53 ayetleri yahudilerin ihanet ve saygısızlıkları sebebi ile geldi
Evet, şimdi Benî Kaynuka Yahudileri ilk defa olarak, bizzat antlaşmayı ayaklar altına almış oluyorlardı. Muhammed, meydana gelen olaylar ve şu andaki durum karşısında susarsa yenilişini resmen itiraf etmiş olurdu. (...) îşte aşağıdaki ayetler sözkonusu olay için indirilmiştir. "Ey inananlar, Yahudileri ve Hristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirinin dostudur. Sizden kim onları dost tutarsa, o onlardandır. Şüphesiz Allah, zalim toplumu doğru yola iletmez. Kalblerinde hastalık bulunanların(Abdullah bin Ubey ve onun kasıtlı tehditte bulunması): 'Bize bir felaket gelmesinden korkuyoruz''diyerek onların arasına koştuklarını görürsün. Belki Allah fetih ya da kendi katından bir iş getirir de onlar içlerinde gizlediklerine pişman olurlar. O (zaman) inananlar: 'Bunların, o bütün güçleriyle sizinle beraber olduklarına yemin edenler?' derler. Bütün çabaları boşa çıkmış, kaybedenlerden olmuşlardır. " (Maide; 51-52-53)
Reklam
Bu meselede hoşgörü zulümdür.haksızlık karşısında hoşgörü olmaz!
Müslüman kadınlardan biri, Yahudi çarşısındaki kuyumcu dükkanının önünde oturup, birşeyler almaktaydı. Yahudi gençlerse onunla alay etmeye ve onu yermeye başladılar. Onun örtüsünü çıkarmak istediklerinde kadın direnmeye başladı. Yahudilerden biri, Müslüman kadın farkına varmadan eteğini sırtına iğneledi. Kadın yerinden kalkınca örtülü olmadığını hissedip, haykırarak Müslümanları yardıma çağırdı. Yahudilerce kadının etrafında toplanıp, sarkıntılık yapıp, kahkahayla gülüyorlardı. Müslümanlardan biri varıp, dükkancı Yahudiyi öldürdü. Yahudiler de Müslümanı öldürünce Medine ayaklandı. Muhammed ise onları çarşıda toplayıp, şöyle dedi: "Ey Yahudi halkı, Allah'ın Kureyş'e gönderdiği kara beladan sakının ve islam'a gelin (Müslüman olun), siz benim mürsel Peygamber olduğumu biliyorsunuz, bunu kitabınızda ve Allah'ın sizinle ahitleri arasında bulabilirsiniz." Onlar da şöyle cevap verdiler: "Ey Muhammed, senin ümmetin olacağımızı sanıyorsun, gururlanma! Sen, savaşı iyi bilmeyen bir grupla karşılaşıp, bir fırsat kolladın. Allah'a andolsun biz seninle savaşırsak, nasıl bir halk olduğumuzu anlarsın.
Beni nadr yahudilerinden üç şair.
Bedir fethinin müjdesi Medine'ye ulaşınca Kâ'b: "Bu yalandır. Muhammed o büyük şahsiyetlere bir darbe ve zarar indirmiş olursa yerin altı, yerin üstünden (ölüm, hayattan daha iyidir) daha evladır" dedi. Daha sonra haberin doğruluğunu anlayınca Mekke'ye gidip, öldürülenlere mersiye (ağıt ) söyleyip, onlar için ağladı. Daha sonra da Medine'ye dönüp faaliyetlerini sürdürmesine rağmen, Muhammed ona tahammül etti. Fakat Kâ'b, Müslümanlar ve Arap olmayan gayretkeş, yiğit erkeklerin tahammülünü taşıran ve içlerini ateşle dolduran bir işe başvurdu; o hicivli kasidelerinin başlangıcında Müslüman kadınların, Müslümanların namuslarının tagazul ve teşbib (gazel yapma, kadmlann güzelliklerini teşhir etme)ine başladı. Muhammed bu haberden dolayı ateşlenmişti. Bu nedenle: "Kim onun ölüm haberini bana getirir" dedi. Bir grup, (Kâ'b'ın süt kardeşi de dahil) ona tuzak kurarak öldürdüler. Asma ve Ebu Afek'i de Müslüman olmuş akrabaları öldürdü. Bu üç kişiyi öldürenler kendi hanedanlarından oldukları için, kabile geleneklerine göre, kimseye itham yapılamıyordu. Böylece bu olaylar Müslümanlarla Yahudiler arasındaki kanun ve andlaşmayı zedelemedi.
181 öğeden 121 ile 130 arasındakiler gösteriliyor.