Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.31
Mujik
Maksim GorkiEn Beğenilen Mujik Yorumları ve İncelemeleri
En Beğenilen Mujik sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Mujik kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Maksim Gorki’nin büyük tasarılarla başladığı ve bence çok iyi tasvirlerin yer aldığı bu kitap ne yazık ki tamamlanamamış. Kitap belli bir olay akışında sürmemekle birlikte genel anlamda taşrada bir tartışma ortamı yaratan ve insanları düşünceleriyle yer yer hayran bırakan, yer yer öfkelendiren bir mimarı anlatıyor.
Mujik
Maksim Gorki'nin ne yazık ki bitirmeden vefat ettiği bir kitap. Belki de Rus edebiyatının Raskolnikov, Aleksey gibi en değerli karakterlerinden olabilecek birini; mimar Akim Andreyeviç Şebuyev'i, tam anlamıyla tanıma olasılığını kaybettik.
Çok güzel bir kitaptır ders verici öğreticidir. Kitapta değişik karakterdeki aydınların (yaşamın içinden, umutsuz, zeki, düzenbaz ve küçümseyen) toplumsal yaşamdaki rollerinden ve fikirlerinden bahsediliyor. Belirli bir konudaki fikir ayrılıkları ve tartışmaları görülüyor. Kitap 1899 yılında yazılmasına rağmen betimlenen karakterler günümüze de ışık tutar. Kitabı okuduğumda o yıl yazılmış kitabın günümüze nasıl ışık tutabildiğini görünce "işte yazar budur" dedim.
Yarım kalmış bu romanı nasıl bitirirdi acaba diye düşündüm. Acaba okuduğumuz yerleri değiştirir miydi? Sonunda devrime bağlanır mıydı hikaye? vs... Yoksul bir köylü çocuğu iken azmi ve mücadeleciliği ile, en çok da ne olursa olsun yaşamın güzelliğine olan sonsuz inancıyla bir Rus kentinin aydın zümresi içerisinde kendine yer edinen ana karakterin akıbetinin ne olacağını merak ettim.
Gorki'yi oldum olası sevmişimdir. Geniş Rus edebiyatımda benim için ayrı bir yeri var onun. Mujik'te yaratmak istediği "ucube" karakteri beni çok çekti kendine. Oysaki karakteri tam olarak tanıyamıyoruz bile çünkü Gorki bu kitabı bitirmemiş. Yarım kalmış (yarısını bile yazmamıştır belki kim bilir?) bir kitapta bile oluşturduğu karakterle içimi ısıttı Gorki. Başka bir şey demeye gerek duymuyorum.
Mujik, yurttaşların efendisi midir?
Ahh iki gözüm Gorki'm, bu kitabı tamamlayabilmiş olmanı ne çok isterdim. Çocukluğundan senin üniversitelerinden beri seni tanırım. Seninle büyüdüm desem yeridir.
Bu kitap ne allasen? Benim tanıdığım Gorki'mi yerle yeksan etti ama bu tamamen kötü olduğu anlamına gelmez tabii. Rus toplumunu senden daha iyi tanıyan sınıf bilincine sahip
Gorki’nin tamamlayamadan vefat ettiği Mujik kitabını anlatmadan evvel Mujik kelimesinin ne anlama geldiğini dilimiz döndüğünce anlatmaya çalışalım. Gorki’nin tamamlayamadan vefat ettiği Mujik kitabını anlatmadan evvel Mujik kelimesinin ne anlama geldiğini, bunların kim olduğunu belirtmeliyiz diye düşünüyorum.
Mujikler, ilk olarak toprak köleliğinin kaldırılmasıyla 1861’de özgürlüğüne kavuşan Rus köylüleridir. Rus hükumeti nereye gönderirse oraya yerleşmişler, sakin ve barışçıl olmalarıyla ün kazanmışlardır. Herhangi bir akademik kariyer ve benzeri işlerle ilgilenmez, çoğu ülkede bulunan köy hayatı ve köy yaşamını temsil ederler.
Kitaba geldiğimizde, toplumun alt tabakadan birine bakış açısını okuyoruz. Pek çok kıyaslama ve çok fazla karakter olsa da az önce söylediğim gibi, köyden gelmiş, eğitim için çabalayan, kişisel başarısı için ilerlemeye çalışan birine atılan bakışları anlatıyor yazar. Tabi ona karşı olanlar kadar onun yaptıkları da var ancak net bir şey söyleyemiyoruz. Tamamlanmamış kitapların en büyük sorunu da oturmamış karakterler. Gerçi gerçek hayatta bile karakteri oturmayanlar varken kitaplar hakkında ne diyebilirim ki?
Hatta ekran fotoğrafı almıştım Ekmeğimi Kazanırken kitabını okuduğum zaman, “Bir kez mujik, öyle çok aldatmaz.” cümlesi kuruyordu yazar. Yani o kavrama, o kavramın çağrıştırdığı kişilere daha temiz kalmış gözüyle bakıyordu. Sayfa 363 olarak almışım ekran resmini de.
Çok fazla iyi bir kitap okuduğumu düşünüyor, iyi okumalar diliyorum..
168 syf.
10/10 puan verdi
1900 yılında yayımlanan ve bitirilmeyen bir roman. Yazar, bu romanla 1917 bolşevik devriminin ayak seslerinden birini oluşturmuş. Eserde zıt kutuplar iyisi ile kötüsü ile harmanlanıp köylünün yani halkın ve soylu kesimin toplumdaki yeri eleştirel bir gözle işlemiş.
Rus köylüsünün aydın kesimi, soylu kesimin tüccar kesimi arasındaki keskin çizgiler oluşturulan karakterler üzerinden çok güzel veriliyor.
Hem mimar hem aydın hem de düzenbaz bir adam olan akim akimyeviçin gözünde halk içinden çıkan aydınların halktan kopukluğu, tüccarlar zenginlerin ve soyluların ise halkı nasıl küçük gördüğü işlenirken, verilen asıl mesaj halkın artık aydınlanıp bilinçlenip bir yerlere gelmek isteğiyle yanıp tutuştuğunu bunun da ülke sevgisiyle bağdaştığının anlatıldığı güzel bir eser.
Bir çok yönden aşırı tezatlıklar olsa da eserin bütünlüğü eseri okumaya değer. Keşke tamamlansaydı dediğim eserlerdrn biri.
Maksim Gorki denildiği zaman hepimizin gözünde meşhur klasiği " Ana" ile bütünleşmiştir.Okul yıllarımızın vazgeçilmez klasiği Ana' dır. Mujik yıllar sonra okuduğum 2. kitabı oldu.Oldukça akıcı ve öğretici bir kitaptı. Okurda çok güzel bir tat bırakan kitaptı. 164 sayfa olmasına rağmen dopdolu bir kitaptı. Kesinlikle okumalısınız. İyi okumalar.
Gorki’nin Tamamlayamadığı Eseri
Maksim Gorki bu kitap için şunları söyler;
Yakında büyük bir ucube yazmaya başlayacağım. Bir mujik (Rusça'da köylü anlamına gelen) tasviri yapacağım; eğitimli, mimar, düzenbaz, zeki ve elbette tutkuyla bağlı olacak.
Öncelikle "Mujik" sözcüğünün Rusçada "köylü" anlamına geldiğini söyleyerek başlamak istiyorum.
Kasabaya yeni taşınan garip görünüşlü, garip davranışlı bir mimardan sonra aydın sınıfının onu kabullenme sürecini ve bir yandan da devrim öncesinde halkın ve aydın kesimin düşüncelerini görüyoruz. Aydınların sıklıkla yaptıkları toplantılarda onları detaylı dış görünüş ve psikolojik tahlilleriyle yakından tanıma olanağı buluyoruz. En sevdiğim karakter Malinin'di. Onun hayata gerçekçi bakışı, hayatla ilgili gerçekçi ve anlamlı aforizmaları, bilgisi ölçüsünde azalan yaşama sevinci...
Beni en üzen şeyse kitabın tamamlanmamış olması... Birçok şey yarım kaldı... Kendim sonunu hayal etmeye çalışıyorum ama aslında nasıl bitecekti merak etmeden de duramıyorum... Keşke Gorki ölmeden önce bu eserini tamamlayabilseydi...