Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mülksüzleşme

Judith Butler

Mülksüzleşme Hakkında

Mülksüzleşme konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

"Kişi gördüğü, hissettiği ve öğrendiği şeyin uyandırdığı duygularla hareket ettiğinde kendini hep başka bir yere, başka bir sahneye ya da merkezinde olmadığı bir toplumsal dünyaya savrulmuş halde bulur. Mülksüzleşmenin bu türünü eyleme ve direnişe, ötekilerle birlikte görünür hale gelerek adaletsizliğe son verilmesini talep etmeye yol açan bir duyarlılık biçimi olarak değerlendiriyoruz. Adaletsizliğin aldığı bir biçim de halkların, örneğin zorunlu göç, işsizlik, evsizlik, işgal ve fetih vasıtasıyla sistematik olarak mülksüzleştirilmeleridir. İşte biz de, egemen benliğin malikiyetinden feragat anlamında mülksüzleşerek dahil olunan kolektivitelerin, kimi nüfusları kolektif aidiyet ve adaletten sistematik olarak men eden mülksüzleştirme biçimlerine nasıl muhalefet edebileceğini ele alıyoruz." Bu kitaptaki yazılar, Mısır devriminin en yoğun günlerinin yaşandığı dönem ile Yunanistan’da Sol'un neoliberal kemer sıkma politikalarına karşı ciddi muhalefet gösterdiği dönem arasındaki aylarda, iki yazarın yürüttüğü diyalog sonucunda ortaya çıktı. Özellikle Irigaray’ın çalışmalarından, Heidegger’in teknoloji eleştirisinden, Foucault’nun biyopolitika kavramından ve Lacan sonrası psikanalizden beslenen Athena Athanasiou ile, Foucault’dan ve söz edimleri kuramından, toplumsal cinsiyet kuramından, kuir aktivizmden ve heterodoks psikanalizden yola çıkan Judith Butler, kâh fikir birliğine varıp kâh ayrılığa düşerek “Siyasal duyarlılığı mümkün kılan nedir?” sorusunun peşine düşüyorlar. (Tanıtım Bülteninden)
Çevirmen:
Başak Ertür
Başak Ertür
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 54 dk.Sayfa Sayısı: 208Basım Tarihi: 2017Yayınevi: Metis Yayıncılık
ISBN: 9786053160595Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 37.2
Erkek% 62.8
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Judith Butler
Judith ButlerYazar · 18 kitap
Judith Butler (d. 24 Şubat 1956); feminist felsefe, queer kuramı, siyaset felsefesi ve etik dallarına katkı sağlamış ABD'li postyapısalcı filozof. Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley'de Retorik ve Karşılaştırmalı Edebiyat bölümlerinde profesör olmanın yanı sıra European Graduate School'da Hannah Arendt Felsefe Profesörü'dür. Butler 1984'te Yale Üniversitesi'nden, akabinde Arzu Özneleri: Yirminci Yüzyıl Fransa'sında Hegelci Yansımalar adıyla basılan felsefe dalında doktora derecesi aldı. 1980'lerin sonuna doğru, farklı öğretim/araştırma merkezleri arasında (en dikkate değer olanı Johns Hopkins University - Humanities Center, İnsanbilimleri Merkezi), feminizmin "önkabullenilmiş terimlerini" sorgulamak için Batılı feminist teorinin içinde "post-yapısalcı" çalışmalarda bulundu. Çalışmaları Cinsiyet Sorunu: Feminizm ve Kimlik Bozulması (1990) 1990'da, Butler'ın kitabı Cinsiyet Sorunu farklı dillerde 100,000 kopyadan fazla sattı. John Waters'ın 1974 yapımı benzer isimli, başrolünü drag queen Divine'in oynadığı filmi Kadın Sorunu 'nu ima eden başlıklı kitap; Cinsiyet Sorunu, eleştirel bir şekilde Simone de Beauvoir, Julia Kristeva, Sigmund Freud, Jacques Lacan, Luce Irigaray, Monique Wittig, Jacques Derrida, ve en çok Michel Foucault'nun çalışmalarını tartışmaktadır. Kitap o kadar ünlendi ki entelektüel bir fanzin olan Judy'ye ilham kaynağı oldu. Cinsiyet Sorunu kitabında Butler'ın iddiasının açıklanması zor olan noktası cins, cinsiyet ve cinselliğin kategorilerinin tutarlığının, -mesela erkek vücutlarda maskülen cins ve heteroseksüel arzunun sözde doğal tutarlılığı- kültürel anlamda zaman içeresinde stilize hareketlerin tekrarı süresince yapılandığıdır. Bu stilize vücut hareketleri, tekrarı esnasında, gerekli ontolojik "çekirdek" cinsiyetin görünüşünü oluşturur. İşte bu Butler'ın, cins ve cinsellik ekseninde cinsiyeti performansa bağlı olarak kuramsallaştırdığı anlayıştır. Cinsiyet, cins ve cinselliğin performansı, ne yazık ki, Foucault'nun Disiplin ve Cezası'ndan ödünç alarak kendisinin "düzenleyici konuşmalar" olarak adlandırdığı yapının içinde cinsiyet kazandırılan, cinselleştirilen ve arzulanan nesneyi konumlandıran Butler'ın içinden gelerek yaptığı bir seçim değildir. Aynı zamanda "anlaşılabilmenin çatıları" veya " disiplin rejimleri" olarak adlandırılan bu olgular hangi cins, cinsiyet ve cinsellik seçeneklerinin toplumsal olarak tutarlı veya "doğal" olarak görülmesine izin verme konusunda karar almaktadır.