Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

El-Edebü Fi'd-Din

Müslümanın Edepleri

İmam Gazali

Müslümanın Edepleri Hakkında

Müslümanın Edepleri konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Her şeyi yoktan var eden, bize İslâm nimetini bahşeden ve âlemlere rahmet olarak gönderdiği Hz. Muhammed’e [sallallahu aleyhi vesellem] ümmet olmayı nasip eden Allah Teâlâ’ya sonsuz hamdü senâlar olsun. Yaratılmışların en şereflisi Allah Resûlü’ne, onun şerefli âline, ashabına, onun miras olarak bıraktığı ilme, güzel ahlâka sahip çıkanlara ve onun izinden gidenlere salâtü selâm olsun. Elinizdeki eser, İslâm âleminde yüzyıllardır "Hüccetü’l-İslâm” (İslâm’ın delili) lakabıyla tanınan rabbânî âlim ve büyük mutasavvıf İmam Gazâlî hazretlerine [rahmetullahi aleyh] aittir. O, hayatı, ilmî şahsiyeti, yazdığı eserler ve hizmetleriyle İslâm dinine birçok hizmette bulunmuş İslâm âlimlerden biridir. Bu eser, hacmi küçük olmakla birlikte, içerdiği konular itibariyle oldukça kıymetlidir. Asıl adı el-Edebü fî’d-Dîn olan bu eseri, Arapça aslından Müslümanın Edepleri adıyla olabildiğince anlaşılır bir dille çevirmeye çalıştık. Eser üzerinde yer yer dipnot çalışması yaptık. İmam Gazâlî [rahmetullahi aleyh] Şâfiî mezhebine mensup bir âlim olduğu için ibadetlerle ilgili edepleri Şâfiî mezhebinin hükümlerine göre zikretmiştir; biz de gerekli bazı yerlerde Hanefî mezhebine göre bildirilen hükümleri dipnotta belirttik. Eser, bir müslümanın Rabb’ine karşı kulluk âdâbından başlayarak günlük ibadetlerinde ve hayatında dikkat etmesi gereken edeplerden kısa ve öz olarak bahsetmektedir. Yüce dinimiz bütün müslümanların güzel ahlâk ve edep sahibi olmalarını istemiş ve önemle bunun üzerinde durmuştur. Nitekim Peygamber Efendimiz [sallallahu aleyhi vesellem] şöyle buyurmuştur: "Müminlerin en faziletlisi, ahlâken en güzel olanıdır.” 1 Büyük âlim ve kâmil mürşid Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî [kuddise sırruhû] edep hakkında şöyle der: "Edep hakikatte Allah Teâlâ tarafından ihsan edilen bir lutuftur. Çünkü her makamın kendine uygun bir edebi vardır. Bu edeplere riayet etmek için de sağlam bir himmete hatta ilhama ihtiyaç duyulur. Nitekim ‘Tasavvuf, bütünüyle edeptir’ denilmiştir.” Ebû Hafs Haddâd hazretleri [kuddise sırruhû] ise şöyle der: "Tasavvuf, tamamıyla edeplerden ibarettir. Her vaktin, halin ve makamın kendine göre bir edebi vardır. Her kim bu vakitlerdeki edeplere uymaya devam ederse Hak dostlarının ulaştığı makama ulaşır.” Güzel ahlâk ve edep sahibi olmanın yolu, Allah [celle celâluhû] ve Resûlünün [sallallahu aleyhi vesellem], İslâm âlimlerinin bildirdiği edeplere, tavsiyelere ve nasihatlere uymaktan geçer. Nitekim Allah Teâlâ insanı edep ve güzel ahlâkı kazanmaya ehil olarak yaratmıştır. İşte bu eser, güzel ahlâk ve edep sahibi olmanın yolunu veciz bir şekilde bizlere bildirmekte ve bizleri edep sahibi olup dünya ve ahirette mutlu olmaya davet etmektedir. Bu önemli eserin çevrilmesini bize nasip eden yüce Mevlâmız’a sonsuz şükürler olsun. Bu çalışmaya vesile olan değerli büyüklerimizden Allah razı olsun. Eserin hazırlanmasında ve okuyucularımıza sunulmasında yardımı olan ve emeği geçen herkese teşekkürü bir borç biliriz. Temennimiz bu çalışmanın herkes için faydalı olmasıdır. Çalışmak bizden, başarı ve hidayet Cenâb-ı Mevlâ’dandır. Âlemlerin Rabb’i yüce Allah’a sonsuz hamdolsun.
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 24 dk.Sayfa Sayısı: 120Basım Tarihi: 25 Ağustos 2011Yayınevi: Semerkand Yayınları
ISBN: 9786054491605Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 50.7
Erkek% 49.3
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

İmam Gazali
İmam GazaliYazar · 302 kitap
Gazzâlî (Farsça: الغزّالی) (d. 1058, Tus - ö. 18 Aralık 1111, Tus), Büyük Selçuklu Devleti devrinin İslam âlimi, filozofu, mutasavvıfı ve müderrisi. Fars asıllı olduğu sanılan Gazzâlî'nin lakapları Hüccetü’l-İslâm ve Zeynüddîn'dir. Genel olarak Gazzâlî ve İmam-ı Gazzâlî isimleriyle tanınmaktadır. Gazzâlî Hicri 450 (Miladi 1058) yılında Horasan'ın Tus şehrinde doğmuştur. İlk öğrenimini Tus'ta Ahmed bin Muhammed er-Razikânî’den almış, daha sonra Cürcân şehrine giderek Ebû Nasr el-İsmailî’den eğitim görmüş daha sonra 28 yaşına kadar Nişabur Nizamiye Medresesi’nde öğrenim görmüş, itikadî düşünce olarak Ebü'l Hasan Eş'arî’den ve ameli görüş olarak ise Şafiî'den etkilenmiştir. Hocası İmam-ı Harameyn lakaplı Abdülmelik el-Cüveynî 1085 yılında ölünce Nişabur’dan Büyük Selçuklu Devleti’nin veziri Nizamülmülk’ün yanına gider. Nizamülmülk'ün huzurunda olan bir toplantıda verdiği cevaplarla diğer bilginlerden üstünlüğünü kanıtlayarak 1091 yılında Bağdat’taki Nizamiye Medresesi'nin baş müderrisliğine tayin edilir. Burada bilgisi ve edindiği öğrenci topluluğuyla kısa sürede ün ve saygınlık kazandı. Tasavvuf'a yöneldi ve Ebû Alî Farmedî'nin tesiriyle bu alanda yoğunlaştı. Bu ilgi ve hac arzusuyla medresedeki vazifesini bırakarak 1095 yılında Bağdat'tan ayrıldı ve Şam'a gitti. Şam da iki yıl kaldıktan sonra 1097 yılında hacca gitti. Hac sonrası Şam'a döndü ve buradan Bağdat yoluyla Tus'a geçti. Şam ve Tus'ta bulunduğu sürede uzlet yaşamı sürdü ve tasavvuf alanında ilerledi. Bağdat'tan ayrılışından on bir yıl sonra 1106 yılında Nizamülmülk’ün oğlu Fahrülmülk'ün ricası üzerine Nişabur Nizamiye Medresesinde tekrar eğitim vermeye başladı. Buradan kısa süre sonra Tus'a dönerek yaptırdığı tekkede müritleriyle birlikte sufi yaşamı sürdü. Gazzâlî 1111 (Hicri 505) yılında doğum yeri olan İran'ın Tus şehrinde öldü. Gazzâlî’nin yaşadığı dönemde İslam âleminde siyasî ve fikrî büyük bir karmaşa hakimdi. Bağdat’ta Abbasi halifelerinin gücü zayıflamasına karşın Büyük Selçuklu Devleti’nin sınırları genişliyor ve nüfuzu artıyordu. Melikşah’ın veziri Nizamülmülk savaş meydanlarında zaferler kazanıyor, ilim meclisleri denilen tartışma ortamlarını ve medreseleri açıyordu. Bu dönemde Mısır tahtında Şiî-Fâtımî hanedanı vardı. Avrupa’da ise Endülüs Emevi Devleti gerilemekte idi. İlk Haçlı Seferi de Gazzâlî döneminde yapılmış, Gazzâlî 40 yaşında iken Antakya haçlılarca kuşatılmış bir yıl sonra da Kudüs ele geçirilmiştir. Hasan Sabbah ve Ömer Hayyam da Gazzâlî ile aynı çağda yaşayan tanınmış kişilerdir. İslam âlemindeki bu karışıklığı fikrî bir çöküntü tamamlıyordu. Gazzâlî'nin öğrenme merakı onun çok sayıda dini ve fikrî akımları araştırmasına neden oldu. Yaşadığı dönemde hakikati bulmak isteyen insanların dört kısıma ayrıldığını ve her birinin hakikati kendi yolunda aradığını gördü. Bunlar; felsefeciler, kelâmcılar, sûfiler, bâtınîlerdi. Hepsinin görüşlerini inceleyerek; kelâm, felsefe ve Bâtınîlik yolunu kitaplarında ayrıntılarıyla tenkit etti ve sûfilerin yolu olan tasavvufa yönelerek hakikati bu yolda aradı.