Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ülkeye Adanmış Bir Yaşam

Mustafa Kemal ve Kurtuluş Savaşı

Metin Aydoğan

Sayfa Sayısına Göre Mustafa Kemal ve Kurtuluş Savaşı Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Mustafa Kemal ve Kurtuluş Savaşı sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Mustafa Kemal ve Kurtuluş Savaşı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Türki­ye, askeri değil ama, askeri işgalin amacı olan, siyasi ve ekono­mik işgal altındadır. Sevr, toprak paylaşımı dışında hemen tüm maddeleriyle, üstelik daha kapsamlı olarak uygulanıyor. Toprak­lar silahla el değiştirmiyor ama, yabancıların toprak satın alma­sıyla, Anadolu'da hızlı bir mülkiyet değişim süreci yaşanıyor. Ulusu ilgilendiren hemen her karar, ülke dışında alınıyor, içerde eksiksiz uygulanıyor. Ulusal sanayi çöküyor, tarım yok oluyor. Yeraltı-yerüstü varsıllığımızı, dilediğimiz gibi kullanma özgürlü­ğüne sahip değiliz. Ulusal değerler korunmuyor, kültürel bozulma yaygın. Parayla donatılmış yerli ya da yabancı misyonerler, bu ülke için birşeyler yapmaya çalışan yurtseverlerden daha ge­niş olanaklarla serbestçe çalışıyor. Ulusal haklara saldırmada, hiçbir sınır tanınmıyor. Vatanseverlik baskı altında; hıyanet, getirisi yüksek bir meslek durumunda. Halk, yoksul ve umutsuz, ka­ramsar bir edilgenlik içinde. Basın ihaneti yayıyor. Sanki işgal İs­tanbul'u yeniden yaşanıyor.
Bir değerin nasıl kazanıldığını bilmeyen, onu koruyamaz. Kurtuluş Savaşı'nın hangi koşullarda, nasıl ve kimlere karşı ka­zanıldığını, ne bedel ödendiğini, ulusu ayakta tutan kalkınmanın nasıl sağlandığını bilmeden, Türkiye Cumhuriyeti'ni ayakta tut­mak olanaklı değildir. Yapılanlar çabuk unutuldu ya da unuttu­ruldu. Unuttukça da geriye gidildi. Ve bugün, içinde sıkışıp kal­dığımız sorunlarla dolu koşullara gelindi. Bu koşullar, nitelik olarak, Osmanlının 20. yüzyıl başında yaşadığı koşullardır. Bunu ar­tık herkes görmelidir. Atatürk'ü güncel kılan da budur ve doğal­dır ki, emperyalist boyunduruktan kesin olarak kurtulana dek, bu güncellik sürecektir. Her kesimden yurtsever, bu nedenle A­tatürk'e yöneliyor; Kuvayı Milliye ruhu bu nedenle yayılıyor, Müdafaa-i Hukukçular bu nedenle yeniden ortaya çıkıyor.
Reklam
Türkiye, bugün 1938'in değil, 1919'un koşullarını yaşıyor. Gizli işgal'e dönüşen dışa bağımlılık, ulusal varlığı tehdit eden ka­lıcı sorunlar yaratıyor.
"Türkiye, askeri değil ama, askeri işgalin amacı olan, siyasi ve ekonomik işgal altındadır."
Yaşam en iyi öğretmendir ve gizlenmiş gerçekler, göremeyenlerin önüne çıkmakta gecikmez. Düşünerek öğrenmeyenler, yaşayarak öğrenirler.
Sayfa 9 - Umay Yayınları
Eko­nomik çöküntüyle yaratılan kavram kargaşası ve yoksullaşma içinde Türkiye, göz göre göre parçalanmaya götürülüyor. Günü­müzün somut gerçeği, ne yazık ki budur.
Reklam
Atatürk öldükten sonra Atatürkçülerin başına gelmedik kalmamıştır... Kemalist olmak kolay bir iş değildir.
Sayfa 11 - İnkılapKitabı okudu
"Düşünerek öğrenmeyenler, yaşayarak öğrenirler."
12 Eylül 1983 günü Viyana'da sıradışı bir hareketlilik, davranışlara yansıyan toplumsal bir coşku ve sevinç vardı. Avusturya'dan ve Avrupa'nın değişik ülkelerinden gelen inanmış Hıristiyanlar, özel indirimli turlardan yararlanan gezginciler, politikacılar, yerel yöneticiler, öğretmenler ve öğrenciler Viyana sokaklarını doldurmuşlar ve karnaval havasıyla bir şeyleri kutluyorlardı. Sokak konserleri, kukla ve film gösterileri, konferanslar, açık oturumlar birbirini izliyor, müzelere akın akın insan geliyordu. Büyük Müze'nin en çok gezilen yeri, Viyana'yı kuşatan Osmanlı sadrazamı Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın kişisel eşyaları ve otağının bulunduğu bölümdü. Avusturyalılar, ülke dışından gelen Hıristiyan konukları ile birlikte, "tarifsiz kötülüklerin simgesi Türklerden" kurtuluşlarının yıldönümünü kutluyorlardı. 12 Eylül 1983 Viyana Kuşatması'nın üç yüzüncü yılıydı.
Sayfa 13 - Umay Yayınları
383 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.