Eve dönmeye kalkıyorum, Nadja takside benimle birlikte geliyor. Bir süre sessiz duruyoruz, sonra birden sen diye hitap etmeye başlıyor: ''Bir oyun: bir şey söyle. Gözlerini kapat ve bir şey söyle. Ne olursa olsun, bir sayı, bir insan ismi. Aynen böyle (gözlerini kapatıyor): İki, iki ne? İki kadın. Nasıl bu kadınlar? Karalar içinde. Neredeler? Bir parkta.. Peki ne yapıyorlar? Çok kolay canım, niçin oynamak istemiyorsun?"