Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Napolyon'un Düğmeleri

Penny Le Couteur

Napolyon'un Düğmeleri Gönderileri

Napolyon'un Düğmeleri kitaplarını, Napolyon'un Düğmeleri sözleri ve alıntılarını, Napolyon'un Düğmeleri yazarlarını, Napolyon'un Düğmeleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ortaçağ Avrupasında bir baharat çeşidi -karabiber- öylesine kıymetliydi ki, bu kurutulmuş tohumun yaklaşık yarım kilosu, bir feodal soylunun arazisinde çalışmaya mahkûm bir serfin özgürlüğünü satın almak için yeterliydi. Günümüzde karabiber tüm dünyada yemek masalarının demirbaşı haline gelmiş durumda; ama gerek karabiber gerekse tarçın, karanfil, hintcevizi ve zencefilin hoş kokulu molekülleri Keşifler Çağı’nı başlatan dünya çapında bir arayışın itici gücü oldu.
Sanayi Devrimi, başlangıcını Kuzey ve Güney Amerika’da köle emeğiyle üretilen bir bileşiğin (şeker) sağladığı kârlara borçluyken, İngiltere’deki önemli ekonomik ve toplumsal değişimleri körükleyen, başka bir bileşik (pamuk) oldu. İşin bir ilginç yanı da pamuğun, kimyasal açıdan şekerin ağabeyi ya da kuzeni olması.
Reklam
Doğada yalnızca 90 element bulunur ve çok küçük miktarlarda olmak üzere 20 kadar da insan yapımı element eklenmiştir. Oysa yedi milyon kadar bileşik, yani belirli oranlarda kimyasal olarak birleşmiş iki ya da daha fazla elementten oluşan madde vardır.
Bir kimyasal yapının özelliklerini betimlemek için sıklıkla kullanı­lan bir terim de "aromatik"tir. Sözlükte aromatik sözcüğünün karşı­lığı olarak "Güzel bir kokuyu akla getiren, hoş, iç bayıltıcı, keskin ya da baş döndürücü bir rayiha ya sahip" tanımı verilir. Kimya jargo­nundaysa aromatik bir bileşik, çoğu kez kokulu olmakla birlikte ko­kusu her zaman hoş olmayabilir. Bir kimyasal için kullanıldığında aromatik sözcüğü, bileşiğin, genellikle sıkıştırılmış haliyle çizilen benzendeki gibi bir halkalı yapısı olması anlamına gelir.
Metis BİLİM | 26 — PDFKitabı okuyacak
Basit bir bileşik olmasına karşın etilenin önemi büyüktür. Meyvenin olgunlaşmasını hızlandırmaktan sorumlu bir bitki hormonudur. Ör­neğin, elmalar yeterli bir havalandırma sağlamayan bir biçimde de­polanmışlarsa, ürettikleri etilen gazı birikip aşırı olgunlaşmalarına yol açacaktır. Sert bir avokado ya da kiviyi, olgun bir elmayla birlik­ te bir poşete koyarak olgunlaşmasını hızlandırabilmenizi sağlayan budur. Olgun elmanın ürettiği etilen, öteki meyvenin olgunlaşma hı­zını artırır.
Metis BİLİM | 26 — PDFKitabı okuyacak
Organik bileşikler günümüzde karbon elementini içeren bileşik­ler olarak tanımlanmakta. Bu durumda organik kimya da, karbon bi­leşikleri üzerindeki çalışmalar oluyor. Ancak bu da mükemmel bir tanım değil; çünkü bazı bileşikler karbon içerdikleri halde kimyacı­larca organik sayılmıyor. Nedeni geleneklerle ilgili.
Metis BİLİM | 26 — PDFKitabı okuyacak
Reklam
Organik Kimya
Ancak, başlangıçta organik sözcüğü, yakla­ şık iki yüz yıl önce, 1807 yılında İsveçli kimyager Jöns Jakob Ber­ zelius'un canlı organizmalardan elde edilen bileşikler için kullandı­ğı kimyasal bir terimdi.
Metis BİLİM | 26 — PDFKitabı okuyacak
Aynı Alman şirketleri, yeni boyalarınkiyle benzer kimyasal yapılara sahip moleküllerden olu­şan ilk sentetik antibiyotikleri de üretmişlerdi. Kömür katranı ayrı­ca, daha sonra ilk sentetik plastikte de kullanılan ve kimyasal olarak hintcevizindeki kokulu molekül izoöjenol ile akraba olan fenol adlı ilk antiseptiğin de hammaddesi oldu. Bu tür kimyasal bağlantılara tarihte sık sık rastlanır.
Sayfa 15 - Metis BİLİM | 26 — PDFKitabı okuyacak
Bir bağın, yani bir molekül içindeki atomlar arasındaki bağlantının yeri kadar küçük bir değişiklik bile, bir maddenin özel­liklerinde çok büyük değişikliklere yol açabilir.
Metis BİLİM | 26 — PDFKitabı okuyacak
Hintcevizinin, insanları Kara Ölüm diye bilinen, on dör­düncü ve on sekizinci yüzyıllar arasında zaman zaman Avrupa'yı kı­rıp geçiren vebaya karşı koruduğu sanılıyordu.
Metis BİLİM | 26 — PDFKitabı okuyacak
137 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.