Nasıl Bir Demokrasi İstiyoruz?
Server TanilliNasıl Bir Demokrasi İstiyoruz? Gönderileri
Nasıl Bir Demokrasi İstiyoruz? kitaplarını, Nasıl Bir Demokrasi İstiyoruz? sözleri ve alıntılarını, Nasıl Bir Demokrasi İstiyoruz? yazarlarını, Nasıl Bir Demokrasi İstiyoruz? yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Gerçeğin şimşeği, düşüncelerin çarpışmasından doğar."
"Yargıcın hiçbir etki ve baskı altında kalmadan; hukuk, kanun ve vicdanından başka kimseden ve hiçbir makamdan emir, talimat, genelge ve tavsiye almadan işlevini yapması, birey ve toplum için yaşamsaldır."
"Devlet, egemen sınıfın kendi ayrıcalıklı durumunu sürdürebilmek için çoğunluğa karşı verdiği mücadelede bir araçtır."
Gerçeğin şimşeği, düşüncelerin çırpışmasından doğar.
Sayfa 10Kitabı okudu
Prof. Emre Kongar, 3 Kasım 2002 seçim sonuçlarını inceleyip değerlendirdiği ilginç bir yazısı dizisinde olacakları şöyle sıralıyordu:
1. Adalet ve üniversite dahil, tüm devlette kadrolaşacak.
2. Kendine "bağımlı bir sermaye" yaratmaya çalışacak, bu bağlamda hem yeşil sermayeye hem de Anadolu sermayesinin bazı gruplarına destek verecek, bunları güçlendirmeye çalışacak.
3. Milli eğitimde ve medyada "dinci çizgiyi" egemen kılacak ve bu yolla Türkiye'nin geleceğini etkilemeye çalışacak.
4. Bu sayılan üç amacın finansmanı için de "kalkınma", "gelişme", "canlanma" ve "büyüme" adları altında ekonomiye para pompalayacak ve ekonomik dengeleri yeniden altüst edecek...
Sayfa 229 - Cumhuriyet KitaplarıKitabı okudu
Çocuğu sadece giydirip doyurmak yetmiyor, onu eğitmek de gerekiyor. Eğitmek ise, sıradan bir iş değil; çocuğa, çağdaş bir düzey kazandırmak demek. Ne var ki, bütün bunlar paraya bağlı olduğu kadar, bilgi ve ilgiyi de gerektiriyor. Nüfus sorunu burada da işin içine giriyor: Eğitilecek çocuk sayısı arttıkça, işler de çetinleşiyor, imkanlar yetmiyor, dağılıyor. Sonuçta, çocuklarımızı yetiştirmede, onlara iyi bir eğitim vermede yetersiz kalıyoruz.
Sayfa 143 - Cumhuriyet KitaplarıKitabı okudu
Siyasal partilerimiz, liderlerin mutlak egemenliği altında nefes alabilen, bir anlamda liderlerin "padişahlık yetkileri" kullanabildikleri otokratik yapılar durumunda. Kimin nereden aday olacağına karar verme yetkisi, ilahi bir hakmış gibi tek bir kişiye, genel başkana ait. Böylece adaylar, demokratik bir yarışmadan geçmeden, lider nezdinde taşıdıkları ağırlık ya da sadakatlerinin ödüllendirilmesi sonucu listeye giriyorlar.
Sayfa 110 - Cumhuriyet KitaplarıKitabı okudu
AKP için değişimin bir tek anlamı vardır: Cumhuriyet'le uzlaşmak! Bunu başarabilecek mi AKP?
Sayfa 88 - Cumhuriyet KitaplarıKitabı okudu
Soygunlar, yolsuzluklar ve yoksullaşan Türkiye; sol'un kimliğini yitirmesi ve kendine yabancılaşması; Kürt ayrılıkçı hareketinin de etkisiyle, Kürt ve Türk şoven milliyetçi akımların karşılıklı olarak tırmanışı ve "faili meçhul" cinayetler: 90'lı yılların tablosunda, göze ilk çarpanlar bunlardır. Onlara, dinci akımların yükselişini de eklemeli.
Sayfa 80 - Cumhuriyet KitaplarıKitabı okudu
August Blanqui ısrar ediyordu: "Ordu, yargıçlar, Kilise, sıradan çitlerdir. Ama cehalet, korkunç kaledir!" Gerçi eğitim, halkın siyasal eğilimini kökünden değiştirmiyor; ve pek nadir istisnalar dışında, genel oy tutucudur.
Sayfa 13 - Cumhuriyet KitaplarıKitabı okudu
Bir demokraside, hassas bir konuda çoğunluk istiyor diye azınlığın özgürlüğü çiğnenemez.
Belki en korkunç olanı da kafaların bağımlılaşmasıdır.