Nazımın eşi Galina Grigoryevna Kolesnikova (aynı zamanda doktoru), Nazım 'ın 23 yaşındaki genç ve güzel bir kadına (Vera Tulyakova) aşık olduğunu anlar. Nasıl mı? 10 yıllık evlilik hayatında çok uzun bir süredir şiir yazmayı bırakması ve Nazım' ın birden şiirler yazmaya başlaması Galina' nın dikkatinden kaçmaz. Bir röportajında da şöyle anlatır:
Şiir yazamaz olmuştu. Oyun yazıyordu, yazı yazıyordu ama benimle beraberken şiiri bırakmıştı. Bülbül şakımıyordu artık. Ama Vera' ya aşık olunca hemen şiir yazmaya başladı. Çünkü sanata güç veren şey, aşktır. Aşkın olduğu yerde şaheserler vardır. Ben bunu çok iyi anlıyordum. Onu çok sevmeme rağmen sevdiği kadınla beraber olması gerektiğini anlıyordum. Her kadın bunu yapamazdı. Öyle bir aşktı, öyle güzel yazıyordu ki, bir kez bile olsun kıskanmadım O' nu. Bülbül tekrar ötmeye başlamıştı. Önemli olan da buydu.
1902'de doğdum.
Doğduğum şehre dönmedim bir daha, geriye dönmeyi sevmem.
3 yaşında Halep'te Paşa torunluğu ettim.
19'umda Moskova'da komünist üniversite öğrenciliği...
49'umda yine Moskova'da Tseka-Parti konukluğu
Ve 14' ümden beri şairlik ederim.
Kimi insan otların, kimi insan balıkların çeşidini bilir, ben ayrılıkların.
Kimi insan ezbere sayar yıldızların adını, ben hasretlerin.
Hapislerde de yattım büyük otellerde de.
Açlık çektim, açlık grevi de içinde.
Ve tatmadığım yemek yok gibidir. 30'umda asılmamı istediler.
48' imde barış madalyasının bana verilmesini, verdiler de.
36' mda yarım yılda geçtim 4 metre kare betonu.
59' umda 18 saatte uçtum Prag' dan Havana'ya.
Lenin'i görmedim, nöbet tuttum tabutunun başında.
924' te
961' de ziyaret ettiğim anıtkabri kitaplarıdır.
Partimden koparmaya yeltendiler beni.
Sökmedi.
Yıkılan putların altında da ezilmedim.
951' de bir denizde genç bir arkadaşla yürüdüm üstüne ölümün.
Doktorlar,"Bu kalple aşık olursan ancak 3 yıl yaşarsın,"demişlerdi. O da tercihini 3 yıl ama aşkla yaşamaktan yana kullanmıştı. O günden sonra tam 3 yıl 4 ay yaşadı.
Bir gün stüdyonun merdivenlerinde NAZIM omzumdan tuttu ve "seni o kadar seviyorum ki yüreğim kanıyor "dedi "anlaşılan sen bana hiç umut vermeyeceksin "
Uzadıkça uzadı mektubum..
Kendine iyi bak..
Bana hemen cevap ver ..
Beni unutma .
Bana hemen cevap ver
Akıllıdır "Münevver "
Nasıl olsa yapar ,ne yapıp eder ..
Falan filan kendini avutma. .
...sensiz perişanım
Beni unutma ..
Kendine iyi bak .
Gözlerinden öperim canım.
Güzel geceler ..
Kendine iyi bak ..
Bana hemen cevap ver .
"Dertlerimi. ..aklında tutma
Unut. ...
Beni unutma. "
"Sende uzaklığı. ..
"Sen de ben..
....... imkansızlığı seviyorum ..
"Güneşli bir ormana dalar gibi .
"Dalmak gözlerine ..
"Ve kan ter içinde .
"Aç ve öfkeli ..
Doktoru NAZIM 'a "aşksız on yıl yaşarsın. .aşık olursan üç yıl demişti .."sizce ne yapayım? " diye sordu .
Bende "aşkla üç yıl yaşa " dedim.."peki" dedi.
"İyice yanaştık,...
"İndirilen merdiveni ..
"Tam o sırada bindi ,artık ayrılma anı geldi.
" NAZIM abi " hadi sende gel "dedi..
"Öyle bir adamdı ki ,çocuk gibi...sanki sinemaya gidiyoruz..
"Ben şaşırdım ..hiç o zamana kadar ,ne bir söz, ne bir ima yoluyla, ne açık açık konuşulmamış ..
"Nereye geleyim ? dedim ..
"Elinin körüne ,nereye ,ışte benimle gel "diyor .
"Gelemem ,nasıl olur ?benim aklıma ilk motor geldi ödünç aldik filan...
"Yahu delimisin ,eşe dosya ayıp olur ..
"Başlarım eşine dostuna ..hadi gel diyorum sana dedi "..
"Dedim ki aile var,o ailenin başına türlü şeyler gelir ..
"Peki ,Allah belanı versin "dedi.
"O zaman öpüstük..
Ayrılırken geminin arkasına gitmiş ..plekhanov yazısının üzerinde..o sevmediği adamın yazısının üzerinden bana el sallyordu ...
son gördüğüm şey odur ..
Refik Erduran (gazeteci /yazar)