kitabın yeni bitmesiyle şu an hislerim tazeyken yazmam ne kadar sağlıklı bilemiyorum ama şöyle bir şey var ki bu kitabı okumak da inanın hiç sağlıklı değil. özellikle son sayfalar... içimde hala yanan, sönmeyen bir ateş var. isi bedenimde kalacak, sönmeye çalıştıkça harlanan bir ateş var.
okurken yer yer koptum, yer yer sıkıldım, yer yer diken üstünde durdum, yer yer kahkaha attım. tüm duyguları yaşadım. sıkıldım, koptum çünkü artık bir şeyler olsun istedim. neymiş bu yalan, nasıl oldu da arjen nurşan'ı buldu bilmek ve artık bir şeylerin açıklansın ve mantığıma otursun istedim. tam cevap alamadım ama şunu gördüm ki oturdu arkadaşlar, kitap ta içime oturdu benim.
tahmin ettiğim senaryolar birebir çıktı, evet çıktı çıkmasına ama her anı olurken ben bir yandan heyecandan zıplarken bir yandan hıçkırarak ağlıyordum.
ilk kitaptan kat kat daha iyi bir kitaptı. yine bir sürü soru bıraktı, yine bir sürü betimlemeyle hem memnun hem bıkkın hissettirdi ama her şeye rağmen kitabı kapattığımda birkaç posta daha ağladım.