Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hayatı, Eserleri ve Felsefesi

Nietzsche

Arthur Danto

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Kara vicdan fenomeni…
…insanın bugüne kadar şifa bulamadığı en büyük, en korkunç hastalık, insa­nın kendisine, içeriden acı çektirme hastalığı…
Sayfa 64 - PARADİGMA YAYINLARI
Köle ahlakı& efendi ahlakı
Nietzsche reaktif karakterli ve varolmak için düşman bir ötekine ihtiyaç duyan moral temelli ahlâk anlayışının yerine, tamamiyle aktif karakterli, sürüce değerlemelerin yanına ilişemediği efendi ahlâkını yerleştirir. Efendi ahlâkı, diğer bir deyişle soylu ahlâk, hiçbir şekilde yaşama karşı bir nefret duygusu içinde olmayıp, yaşamı olduğu gibi onaylayan ve bir öte fikri lehine bu dünyanın değerini düşürmeyen ahlâktır.
Reklam
O, bütünüyle farklı bir hakikat telakkisi, cümlelerin deneyimin dü­zenlenmesi ve öncelenmesi ölçütüne göre daha iyi veya daha kötü âletler olduklarını ortaya koyan pragmatik bir doğruluk anlayışı geliştirmiş olmasına rağmen, mütekabiliyetçi doğruluk görüşüne halâ inanmaya devam ediyordu. Yani kendisini bu yeni teoriyi ka­bul etme durumuna taşıyamadı ve eleştirmeye koyulduğu bir hakikat ve gerçeklik telakkisinin kurbanı oldu; başka bir deyişle, sağduyu, bilim ve felsefenin yorumlar, bildiğmizi söylediğimiz her şeyin bir yorum olduğunu söylerken, kendisinin de, çıplak ha­kikat yerine, bir yorum önermekte olduğunu göremedi. Bunu, be­nim kanaatime göre, farkettiği zaman, o Nietzsche için bütünüyle özgürleştirici bir şey oldu.
Her padişahı evliya ve mükemmel yönetici diye sunan tarihcilerimize ithafen
Nietzsche’nin modern tarihçiliğe yönelik bir diğer eleştirisi de, geçmişteki olayların yüceltilmesi yüzünden, şim­dinin yaşanma imkânının ortadan kaldırılmasına yöneliktir. Geçmişe yönelik belleğimiz daima geçmişteki olayları canlı tutmak suretiyle, insanın dinamizminin ve yaratıcılığının önüne geçip, insanı pasifize etmektedir. Oysa Nietzsche için tarihin eğer bir anlamı varsa, o da insanların şimdilerini yaşamalarına ve yaratıcılıklarına katkıda bulunmak yönünde olmalıdır.
Nietzsche Batı metafizik düşünce geleneğinin sürekliliğinden hareketle, bir bütün olarak modernizmi de söz konusu Hristiyan ahlâk anlayışının sekülerize olmuş şekli olarak görür. Modern devlet ve ideolojiler ise adeta, Hristiyan öte idealinin boş bıraktığı yere yerleşmekte ve modern insan için bir ideal fonksiyonu görmektedirler. Bu yüzden gerek modern devlet, gerekse Hıristiyan sürü ahlâkının sekülerize olmuş formu olan sosyalizm ve gerekse de yapay bir eşitlik ideali ile insanların güçleri arasındaki mesafeyi ortadan kaldırmaya yeltenen liberalizm, Nietzsche’nin yıkıcı eleştirilerine hedef olur. Ona göre, liberalizmin iddia ettiğinin aksine, insanlar arasında güçleri oranında bir mesafenin ve farklılığın korunması gerekmektedir. Oysa liberalizm her ne olursa olsun insanların birbirleriyle eşit olduğu fikrindedir. Adaleti eşitlikle özdeşleştiren liberal anlayışın tersine Nietzsche, adaletin, kendisinin mesafe pathosu dediği şeyle yakından ilişkili olduğu kanaatindedir. Buna göre, ancak güç bakımından eşit olanlar için eşitlik adaletle ilişkilendirilebilir, oysa eşit olmayanlar için adaletin yolu eşitsizlikten geçmektedir.
Tanrı öldü!
...Nietzsche Tanrı’nın ölüm haberini vererek özgür ruh­lara yeni ufuklar açmayı dener. Bu, aynı zamanda 2500 yıllık Batı metafizik geleneğinin sebep olduğu nihilizmin de ilânıdır. Bu­rada, sadece Hristiyanlığm Tanrı’sının değil, merkezî fikir kâbilinden her türlü fikrin ve insanın merkezîliğinin de sonunun geldiği ilânı yapılmaktadır
Reklam
...esas meselenin inançların doğruluk ya da yanlışlığından ziyade "bir inancın ne ölçüde hayatı desteklediği ve ilerlettiği, bir türü ne ölçüde ko­ruduğu ve hatta disipline ettiği" meselesi olduğunu ekler: "Bizler temelde (sentetik a priori yargıların aralarında bulunduğu) en yanlış yargıların en az vazgeçilmez yargılar olduklarını düşünmeye eğilimliyiz."
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.