Nihayet - Sayı 70 - Ekim 2020

Nihayet Dergi

Nihayet - Sayı 70 - Ekim 2020 Sözleri ve Alıntıları

Nihayet - Sayı 70 - Ekim 2020 sözleri ve alıntılarını, Nihayet - Sayı 70 - Ekim 2020 kitap alıntılarını, Nihayet - Sayı 70 - Ekim 2020 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bizler de olanı biteni görmemeye çalışan deve kuşları gibi değil miyiz?
“ insanın olduğu yer ile olmak istediği yer arasındaki gerilim onun hayatta kalmasını sağlar “.
Sayfa 35 - Nihayet- Sayı 72 (Aralık 2020)Kitabı okudu
Reklam
Düğün ve cenaze merasimleri de artık sevinci ve üzüntüyü paylaşmanın değil, görünür olmanın mekanlarına dönüşmüştür.
Biz, bizim olan ve her karışında izimiz olan destansı şehirlerin yok oluşunu ah u figan ederken, yitip gidiyor kalbimizin doğusu.
Can sıkıntısı ile ziyan edersek bu hayatı, yolun sonunda beğenecek miyiz yaptıklarımızı?
Reklam
“En hareketli olanlarımız, sıkılma eşiği en düşük olanlarımız" diyor Lars Svendsen. Sıkıntı hâlinde zaman geçmez, insan zamanı hisseder. İçi anlamlı bir biçimde doldurulamayan ve giderek uzayan zaman, acı verici bir sıkıntıya dönüşür. Sıkıldığımızda zamanla bir meselemiz vardır, onunla ne yapacağımızı bilemeyiz. Sıkıntı varlığı zamana hapseder. Can sıkıntısı ve boş zaman dehşetinden, sürekli meşgul olarak kaçmak istiyoruz. Anahtar kelime: verimlilik. Iyi de; hayal kuramayan, aylaklık edemeyen, sürüden ayrı düşünemeyen, itiraz hakkını kullanamayan, kapıyı çekip çıkamayan biri baştan aşağı verim olsa ne olur?
Kemal SayarKitabı okudu
Hayalin kanatlarında ulkeleri ve denizleri dolaşırız. Can sıkıntısı çok modern bir problem. Can sıkıntısı, hayatın kovalamaya değer bir sürü yaşantının oluşturduğu bir anlar dizisi olduğu düşüncesinden kaynaklanıyor. Yani hep bir şeyler yapmak zorundayım, yaşamak daima hareket hâlinde olmaktır. O eğlenceden buna seğirteyim, her çiçekten bal alayım. Hayatı bir yaşantı oburu gibi, tüketilecek anlar silsilesi olarak yaşamak bizi can sıkıntısına doğru sürüklüyor. Bunları yapmadığımız ve kendimizle uzun süre baş başa kaldığımız zaman canımız sıkılıyor. Durmak, yavaşlamak âdeta hayatın kayıp hanesine yazılıyor. Bugünün çocuklarına baktığımız zaman ekransız geçirilen zamanların korkunç bir can sıkıntısına dönüştüğünü görüyoruz. Dolayısıyla aslında Şu yavaşlamış salgın zamanı, insanın kendini oyalamayı, kendine bakmayı, kendisiyle konuşmayı öğrenmesi açısından da fevkalade önemli.
Kemal SayarKitabı okudu
Günümüz insanı sosyal medya “mesaisi” ile, asosyalleştiğini, toplumuna ve dünyaya yabancılaştığını fark etmiyor.
Sayfa 87 - İbrahim Baran, “Zihnimizdeki Afrika Gönlümüzdeki Afrika’ya Evrilmek Zorunda”
72 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.