Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Noktanın Sırrı

Noktatü'l Beyan

Muhammed Nur'ul-Arabi

Noktatü'l Beyan Hakkında

Noktatü'l Beyan konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Peygamberimiz, arkadaşları ile sohbetlerinde buyurdular ki: "Allah’ın bütün sırları semavî kitaplardadır. Semavî kitaplarda olanların hepsi Kur’ân’dadır. Kur’ân’da olanların hepsi Fatiha’dadır. Fatiha’da olanların hepsi Besmelede’dir. Besmele’de olanların hepsi "b"nin altındaki noktadadır." Bu sırada Sahabe arasında bulunan Hz. Ali Efendimiz, Peygamber Efendimiz’in kasdettiği manayı gönlünde duymanın zevkini ve heyecanını zaptedemeyerek: "b’nin altındaki nokta benim!" diye bağırdı. Peygamber Efendimiz, üstü kapalı olarak anlatmaya çalıştığı şeyin, tam olarak anlaşıldığını görmekten hoşnut olarak gülümsedi. Böylece Peygamber Efendimiz’in sözü Hazret-i Ali’nin son sözü ile birleşip bütünleşti. Tamamı bir hadis olarak bazen Peygamber Efendimiz’e, bazen Hz. Ali Efendimiz’e atfen rivâyet edilir oldu. Nokta, bir silsileler zinciri halinde varlığı ve oluşu açıklayan, minicik fizikî varlığının ötesinde, içinde zengin cevherler ve sırlar barındıran bir muamma. "Vahdet’in sembolü. İşte Muhammed Nûrû’l-Arabî’nin Noktatü’l Beyan isimli bu eseri Efendimizin kutlu sözünün etrafında damladan denizi bilmeyi, zerreden güneşi görmeyi, tohumdaki ağacı anlamayı velhasıl noktadan tüm âlemi temaşa etmeyi anlatıyor. Fizik onunla metafiziğe açılıyor, metafizikde onunla fizikteki açılımlarını gösteriyor. Başdöndürücü görünüş çeşitliliği içinde Tevhid’i duyuruyor, sürekli onu işaret ediyor. Bu yüzden nokta sonsuzluğa, hikmetlerin kaynağına, sözün bittiği yere açılan kapı oluyor. Nokta bütün bir kültürel evrenin de ilk unsuru ve hareket ettirici gücü. Sözün aslı harf, harfin aslı ise noktadır. Ve nokta âdemin kalbinin hakikati. Bu yüzden noktayı idrak eden her kişi, Besmele’nin, Fatiha’nın, Kur’ân’ın ve tüm semavî kitapların sırrını kendinde bulacaktır.
Tahmini Okuma Süresi: 7 sa. 56 dk.Sayfa Sayısı: 280Basım Tarihi: Ocak 2012Yayınevi: Büyüyenay Yayınları
ISBN: 9786056311895Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Türler:
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 50.0
Erkek% 50.0
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Muhammed Nur'ul-Arabi
Muhammed Nur'ul-ArabiYazar · 17 kitap
"Seyyid Hoca" lakabıyla da tanınan Seyyid Muhammed Nur, 1228/1813 yılında Mısır'ın başkenti Kahire'de doğmuştur. Babası Seyyid İbrahimü'l-Kudsi tarafından soyunun Muhammed'e dayandığı öne sürülmektedir. Dedesi ise, meşhur veli ve şeyh Bedrü'l-Veli'dir. Seyyid Muhammed Nûr, şeyhi Hasan el-Kuveysnî’nin “Filân kitabı okut, sen Rum’a git” emriyle 1245/1829’da Rumeli’ye doğru yola çıkar. İskenderiye’den ayrılıp Antalya-Gelibolu-Selânik şehirlerinde biraz kaldıktan sonra Serez’e gelir ve Serez medresesinde bir süre müderrislikte bulunur. Demirhisar, Doyran, Ustrumca yoluyla Koçana’ya varır ve Üsküp valisi Hıfzı Paşa’nın (1277/1860) yaptırdığı Koçana medresesi’nde yerli halkın büyük ricaları sonunda müderrisliğe başlar. Yıl, 1249/1833 tür. Müderris olduğu senenin Ramazan ayında da Koçana Camii’nde Kasîde-i Emalî’yi Türkçe açıklayarak, okutmuştur. Usûl-i Fıkıh ve Fenarî de takrir ettiği dersler arasındadır. O tarihte mevcut talebelerinin başlıcaları; İbrahim, Alî, Hasan ve Ahmed Efendilerdir. Üsküp valisi Hıfzı Paşa, daha henüz yirmibir yaşında olan bu değerli hocayı görmek arzusuyla Üsküb’e davet etmiş, görüşmüş ve oradaki alimlerle de tanıştırmıştır. Bu görüşme sonucu Hıfzı Paşa kendisini sevmiş evlât ve yakınlarının öğretimi için Koçana’ya beraber gitmelerini istemiştir. Fakat Paşa’nın hanımı çocuklarından ayrılmayı göze alamayınca, Seyyid Muhammed Nûr’a Üsküp’te devamlı oturmasını rica etmişler, O da buna razı olmamış, sonunda yılın altı ayı Koçana’da, diğer altı ayı da Üsküp’te oturulmasına karar verilmiştir. 1269/1852 yılında kendisine bîat eden Müşir Çerkes İsmail Paşa’nın (1277/1860) davetiyle Manastır’da üç ay ikameti esnasında çoğunluğu memur ve subaylardan oluşan bir zümreye Şeyh Bedreddîn’in (837/1420) Vâridât adlı eserini okutmuş ve bu takrîri zaptedilerek Letâifü’t-Tahkîkât fî şerhi’l-Vâridât adı verilmiştir. 1288/1871 yılında, içlerinde Harirîzâde Hoca M. Kemâleddîn (1299/1881), Rifâî şeyhi Ahmed Safi (1310/1892), Şeyhulislâm Mîr Muhtar (Molla Bey) (1300/1882), Mirefte’li Hoca Abdullâh Hulûsi (1302/1884), Evkaf Müfettişi Hacı Tevfik, Mısır mollası Kâmil ve Mevlevihane kapısı Tarsus Rifâî şeyhi Abdülkerîm (1323/1906) Efendilerin bulunduğu ilim erbabına Alay Emin’i Halil Efendi’nin evinde Seyyid Şerîf Cürcanî’nin Vahdet-i Vücûd risâlesini ve bundan başka et-Tâiyyetü’l-Fârıdıyye ile Risâletü’l-Ahadiyye’yi okutmuştur. Seyyid Muhammed Nûr yaşı yediye vardığında Kahire’ye gidip Şeyh Hasan el-Kuveysnî’den (1254/1839) öğrenim görmüştür. Câmiü’l-Ezher’deki tahsil süresi dokuz yıl sürmüş (1235-1244/1819-1828) hocası Şeyh Hasan el-Kuveysnî kendisiyle yakından ilgilenmiş, hiçbir fedakârlıktan kaçınmamıştır. Şeyhinin emriyle gittiği Yanya’da Şeyh Yûsuf’un (1245/1829) damadı Talât Efendi’den tahsile devam etmiştir. 1245/1829’da Mekke’ye gittiğinde orada Şeyh Ömer Abdürrasûl’den hadîs okumuştur. 12 Mart 1887 (29 Cemaziyelâhir 1305) Pazartesi gecesi vefat etmiştir. Ustrumca’da vefât ettiği odada defnedilmiştir. Ustrumca, halen Makedonya’nın bir sınır şehridir. Mısır’da başlayan ömür, tam yetmiş dört yıl sonra Ustrumca’da noktalanmış olur.