Nûr-î Muhammedî

Ömer Öngüt

Nûr-î Muhammedî Hakkında

Nûr-î Muhammedî konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
10/10
1 Kişi
Okunma
1
Beğeni
345
Görüntülenme

Hakkında

Cenâb-ı Fahr-i Kâinat -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz öyle mübarek bir Peygamberdir ki; Cenâb-ı Hakk’ın kudret eli ile yokluk karanlığından açığa çıkardığı ilk şey onun nûru idi. Cemâl nûrundan en evvelâ onun nûrunu yarattı. Daha sonra o nûrdan âlemleri halketti. Bütün mükevvenâtı da onun nûru ile donattı. Yaratılışındaki hikmet, hikmetlerin en büyüğü; gönderilişindeki nimet, nimetlerin en büyüğüdür. Her ne kadar görünüşünde beşer ise de fitrî yapısı ayrıdır. İnsan bütün yaratıkların en mükerremi, o ise bütün insanların en mükerremidir. İlâhî kudret, onun gibi bir beşer yaratmış değildir. Yaratılmışlar arasında naziri ve benzeri yoktur. Allah-u Teâlâ onu bizzat kendisi methetmiş, adını adı ile anmış; fazilet ve meziyetini, şeref ve haysiyetini, yüceler yücesindeki değerini açık bir şekilde beşeriyete ilân etmiştir. Onu her şeyden aziz, kadrini yüce kılmış, herkese ve her şeye tercih etmiştir. Canlardan da cânanlardan da azizdir. Âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir. “Biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik.” (Enbiyâ: 107) Muhterem müellif bu eser hakkında şöyle buyurmuşlardır: “Tasavvurunuzun haricinde bir ilim var bu kitapta, gizli sırlar var. Bu kitap sırf bir nûrdur. Bu nûr bize orada verildi. Ve bu kitabı ilk okuduğum zaman şükür secdesine kapandım. Bu fakire bahşettiği nimete göz yaşlarıyla şükrettim.”
Türler:
Tahmini Okuma Süresi: 18 sa. 8 dk.Sayfa Sayısı: 640Basım Tarihi: 1990Yayınevi: Hakikat Yayıncılık
ISBN: 9789774222213Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Ciltli
Reklam

Yazar Hakkında

Ömer Öngüt
Ömer ÖngütYazar · 24 kitap
Babaları Muharrem Efendi, anneleri Çelebiye Hanım'dır. Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimizin neslinden olan Medine-i Münevvere'li Şeyh Ahmed -kuddise sırruh- Hazretlerinin torunudurlar. Şeyh Ahmed Efendi -kuddise sırruh- Hazretleri bir sebeple geçici olarak Yugoslavya'nın Yenipazar şehrine geldiğinde vefat etmiş, çocukları ise orada kalmışlar, daha sonra torunları Medine-i münevvere'ye değil de 1936 yılında Türkiye'ye gelerek Düzce'ye yerleşmişlerdir. Müellifimiz, Şeyh Muhammed Es'ad Erbilî -kuddise sırruh- Hazretlerinin hulefasından Şeyh Halil Fevzi -kuddise sirruh- Hazretlerinin hizmetlerinde olmakla kemal bulmuşlar, 1950 senesinde ahirete intikallerinden sonra ise irşada başlamışlardır.