Yakup Kadri'nin yıllarca tartışılan romanlarından birisi olmuş. Osmanlı'nın son dönemlerinde Çamlıca'daki bir Bektaşi Tekkesi'nin, o tekkenin şeyhi ile oraya gidip gelenleri anlatan bir roman. Tekke'nin adı tekke; yoksa dinle diyanetle hiç bir alakası kalmamış. Demlerin çekildiği, kafaların yapıldığı, kadınlarla erkeklerin deta randevulaştıkları bir mekan olmuş. Bektaşilik adıyla ortaya konanlar ilginç. Sodom ve Gomorre'de Pera-Beyoğlu'nun mütareke yıllarındaki iğrençliklerini anlatan Yakup Kadri henüz 1922^de yazdığı bu romanıyla da İstanbul'dan bir tekke portresi çizmiş.