İnsanlarla o kadar içten birlikte oluyoruz ki, bunun yaşam boyu sürecek bir bağ olduğunu sanıyoruz ve onlar birden bir anda gözden ve gönülden uzaklaşıyorlar, gerçek bu.
İnsanlarla o kadar içten birlikte oluyoruz ki, bunun yaşam boyu sürecek bir bağ olduğunu sanıyoruz ve onlar birden bir anda gözden ve gönülden ıraklaşıyorlar, gerçek bu, diye düşündüm berjer koltukta.
Bende, yalnız bana bahşedilmiş gibi davranabilme yeteneği var, ne zaman istersem, berjer koltukta oturarak bu sanatı icra etmişimdir, tek başına kalmayı yani, nefis bir şey...
Bir süre insanlarla aynı yöne gidiyoruz, sonra uyanıyor ve onlara sırtımızı
dönüyoruz. Onlara sırtımı ben döndüm, onlar bana değil, diye düşündüm. Onlara bağlanıyor ve birden onlardan iğreniyoruz ve onları bırakıyoruz. Yıllarca peşlerinden gidiyor ve bizi beğenmeleri için dileniyoruz, diye düşündüm ve birden beğenilerini kazandık mı onların beğenilerini artık istemiyoruz.
Gerçek olana hiçbir zaman yetenekleri olmadığı için, hep görünüşü yaşadılar, diye düşündüm, onların her şeyi görüntüydü ve yalnızca görüntü oldu, toplumsal ilişkileri, kendi ilişkileri, kendi evlilikleri görüntüden başka bir şey değildi.