Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Okul Sıkıntısı

Daniel Pennac

Okul Sıkıntısı Gönderileri

Okul Sıkıntısı kitaplarını, Okul Sıkıntısı sözleri ve alıntılarını, Okul Sıkıntısı yazarlarını, Okul Sıkıntısı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gücü ellerinde bulunduran çoğunluğun o yırtıcı saflığı... Ah! Hangi konuda olursa olsun norm ve kuralları belirleyenler. Kültürel, ailevi, mesleki, siyasi, dini kurallar; klan, kulüp, çete, mahalle, sağlık kuralları, kas veya beyin normları... Standardın bekçileri, anlaşılmaz olanın kokusunu alır almaz nasıl da geri çekilip savunmaya geçerler, nasıl da direnirler, sanki evrensel bir komplo karşısında tek başına kalmışlardır! Kalıbın dışına çıkanın yarattığı tehdit korkusu...
Sayfa 192Kitabı okudu
Dışlanmışlık duygusu sadece bilmem kaçıncı çemberin de dışına itilmiş olan toplulukları etkilemez.
Sayfa 189Kitabı okudu
Reklam
Oysa içerisinde yaşadığımız toplumda bir hiç olduğunda inanan ergen -yaşanmış bir deneyim bize en azından bunu öğretiyor- bir kurbandır.
Kendimizi kısıtlayıp, kendi kendimizi bir hiçe indirgiyoruz.
“Gezegenimiz üzerinde günümüzde beş tip çocuk yaşıyor:Bizde müşteri çocuk, başka gökler altında üretici çocuk, başka bir diyarda asker çocuk,fuhuş yapan çocuk ve metronun içbükey panolarında açlık ve terk edilmişlik okunan bakışlarının gölgesini belli aralıklarla dönem dönem bıkkınlığımızın üzerine düşüren, ölmekte olan çocuk. Bu beşinin tamamı da çocuk. Hepsi araç olarak kullanılıyor.”
"Bir hayli konuşkan ve güleç, hatta şakacı, sınıfın her kademesinden arkadaş edinen bir çocuktum. Elbette tembellerden oluşan arkadaşlardı bunlar, fakat sınıf birincileri de vardı aralarında. Önyargı nedir bilmezdim. Öğretmenler her şeyden çok, bu neşeli halimi eleştirirlerdi. Derslerdeki zayıflığa bir de küstahlık eklemek demekti bu. Bir tembelin gösterebileceği en ufak terbiye kuralı, uslu durmaktı. İdeali ise ölü doğmuş olmak. Yalnız, tabiri caizse hareketli oluşum benim için hayati bir meseleydi. Kendimle baş başa kalır kalmaz utancımdan dolayı kapıldığım üzüntüden kurtulmama vesile oluyordu oyun. Tanrım, hiçbir zaman "yapılması gerekeni yapamayan" tembelin utanç içerisinde yaşadığı o yalnızlık duygusu! Ve o kaçma arzusu... Erken yaşta kaçma isteğine kapılmıştım. Nereye? Aklım oldukça karışıktı. Kendimden kaçmak diyelim, ama gene de kendi içimde. Fakat başkaları tarafından kabul görecek bir ben'e doğru."
Sayfa 30 - can yayınlarıKitabı okudu
Reklam
"İğneden korkmak, işte çok şeyi ifade eden bir metafor: Okul yıllarım boyunca, devasa iğnelerle silahlanmış ve içime o ağır yakıcı maddeyi çok iyi hatırladığım ellili yılların penisilinini, çocuk bedenine akıttıkları bir tür erimiş kurşunu, zerk etmekle görevlendirilmiş, Diafoirus'lar gibi karşıma dikilen öğretmenlerden kaçarak geçirdim. Ne olursa olsun, evet, korku bal gibi de okul hayatımızın en büyük meselesiydi, ona ket vuran kilidiydi. Ve öğretmen olmamdaki telaşımın altında kötü öğrencilerimin söz konusu bu kilidini kırmaya çalışarak, bilginin geçmesi için bir şans yaratmak yatıyordu."
Sayfa 28 - can yayınlarıKitabı okudu
"Büyük harflerden nefret ettiğini söylerdin. Ah! O korkunç nöbetçiler! O büyük harfler! Sanki onlarla ahbaplık etmemi yasaklamak için özel isimlerle arama dikilirler gibi gelirdi bana. Büyük harfle başlayan tüm kelimeler anında unutulmaya makûmdu: Şehirler, nehirler, savaşlar, kahramanlar, antlaşmalar, şairler, gezegenler, teoremler hepsi insanı felç eden o büyük harfler yüzünden hafızadan silinip giderdi."
Sayfa 23 - can yayınlarıKitabı okudu
“ Onlar bizim öğrencilerimiz. Aralarından bazılarına duyulan sempati ya da antipati önemli değil. Onlara karşı beslediğimiz duygularn derecesini söyleyebilen kötü niyetli biridir. Bizim bahsettigimiz sevgi bu tür bir sevgi değil !!! Baygın bir kırlangıç canlandırılması gereken bir kırlangıçtır , o kadar !!! “
“ Hayır, bugünkü öğrencilerle eskiler arasındaki temel fark baska yerde : Artık onlar ağabeylerinin eskimis kazaklarını giymiyorlar. Alin size gerçek fark …!”
775 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.