Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rüveyda

Rüveyda
@oblomovunhirkasi
Maskeler attım, anılar sattım, yıllanmış bakışlarımı bir halata bağladım. Altımda dünya, çek de boğulayım.
Rüveyda

Rüveyda

, bir kitabı okumaya başladı
Eğitimde Ahlak İlkeleri
Eğitimde Ahlak İlkeleriJohn Dewey
7.8/10 · 43 okunma
Reklam
114 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Uzun Hikâye
Uzun HikâyeMustafa Kutlu
8.2/10 · 36,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"İ'yi de bulursak Kalp Kafa'yı iyileştirecek sözcüğü oluşturabileceğiz." "Ben burdayım." diye bağırdı İ harfi hevesle. "Hangi sözcüğü oluşturacağız birlikte?" "Düşün peşime bakalım!" dedi S harfi gülerek. E, V, G ve İ harfleri el ele tutuşup S'yi takip ettiler. "Bu olur işte! SEVGİ!" diye bağırdı ünlem işareti. Kalp Kafa, ülkesinde yaşayan harflerin kendisini ne kadar sevdiklerini görünce güç kazandı, hastalığını yendi.
"Bir hayli konuşkan ve güleç, hatta şakacı, sınıfın her kademesinden arkadaş edinen bir çocuktum. Elbette tembellerden oluşan arkadaşlardı bunlar, fakat sınıf birincileri de vardı aralarında. Önyargı nedir bilmezdim. Öğretmenler her şeyden çok, bu neşeli halimi eleştirirlerdi. Derslerdeki zayıflığa bir de küstahlık eklemek demekti bu. Bir tembelin gösterebileceği en ufak terbiye kuralı, uslu durmaktı. İdeali ise ölü doğmuş olmak. Yalnız, tabiri caizse hareketli oluşum benim için hayati bir meseleydi. Kendimle baş başa kalır kalmaz utancımdan dolayı kapıldığım üzüntüden kurtulmama vesile oluyordu oyun. Tanrım, hiçbir zaman "yapılması gerekeni yapamayan" tembelin utanç içerisinde yaşadığı o yalnızlık duygusu! Ve o kaçma arzusu... Erken yaşta kaçma isteğine kapılmıştım. Nereye? Aklım oldukça karışıktı. Kendimden kaçmak diyelim, ama gene de kendi içimde. Fakat başkaları tarafından kabul görecek bir ben'e doğru."
Sayfa 30 - can yayınlarıKitabı okudu
Reklam
"İğneden korkmak, işte çok şeyi ifade eden bir metafor: Okul yıllarım boyunca, devasa iğnelerle silahlanmış ve içime o ağır yakıcı maddeyi çok iyi hatırladığım ellili yılların penisilinini, çocuk bedenine akıttıkları bir tür erimiş kurşunu, zerk etmekle görevlendirilmiş, Diafoirus'lar gibi karşıma dikilen öğretmenlerden kaçarak geçirdim. Ne olursa olsun, evet, korku bal gibi de okul hayatımızın en büyük meselesiydi, ona ket vuran kilidiydi. Ve öğretmen olmamdaki telaşımın altında kötü öğrencilerimin söz konusu bu kilidini kırmaya çalışarak, bilginin geçmesi için bir şans yaratmak yatıyordu."
Sayfa 28 - can yayınlarıKitabı okudu
"Büyük harflerden nefret ettiğini söylerdin. Ah! O korkunç nöbetçiler! O büyük harfler! Sanki onlarla ahbaplık etmemi yasaklamak için özel isimlerle arama dikilirler gibi gelirdi bana. Büyük harfle başlayan tüm kelimeler anında unutulmaya makûmdu: Şehirler, nehirler, savaşlar, kahramanlar, antlaşmalar, şairler, gezegenler, teoremler hepsi insanı felç eden o büyük harfler yüzünden hafızadan silinip giderdi."
Sayfa 23 - can yayınlarıKitabı okudu
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 günde okudu
Yeraltından Notlar
Merhabalaar uzun zamandır inceleme yapmıyordum ki aslında bu da bir inceleme olmayacak sadece bu kitabı okurken hissettiklerimi, düşündüklerimi yazmazsam kendime ihanet edecekmiş gibi geliyor. Kitap aslında farklı konu başlıkları altında yazarın kendi düşüncelerini anlattığı deneme denilebilecek türde bir eser. Sanırım podcast serisinden yazıya
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarAytuğ Akdoğan · Hayykitap · 2019252 okunma
"İnsanlar ölçüsüz hislerinde: Ya çok seviyor ya da nefret ediyorlar. Sevdikleri bir şeyi eleştirince hain oluyorsun ya da 'insan' diyorsun, 'neyden nefret ediyorsa o'dur aslında.' Ancak söylediklerini duyan olmuyor; bir ada gibi, bir gölge gibi iyice yalnızlaşıyorsun. Seni en kolay dostların terk edip, en çabuk sevgilin unutuyor. -ve sen böylece kendine daha sıkı tutunmayı öğreniyorsun.- Öyle ya, uzun yıllar kendime bir yer açabilmek için didinip durdum, gülen, dans eden ve konuşan insanların arasında. Sonra mutluluğu boş kırlarda, sözcüklerde, gecenin karanlığında ve ellerimi cebime sokmakta buldum. Zaten hayalim lüks bir yaşam değildi. -şu kim bilir hangi ülkedeki buz tutmuş gölün etrafında düşünerek attığım binlerce adım, hepsinden daha kıymetliydi.- Anladım mi ilelebet kiracı ve göçebe olarak yaşayacağım bu dünyada. Ancak sanılmasın ki mutsuzum! Hayatı hep sevdim aslında. -ondan şikayet ederken bile- Zaman zaman dibe vuracak olsam da merakımı ve tutkumu yitirmedim."
Sayfa 73 - hayykitapKitabı okudu
315 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.