Zihnin "adabını" sadece okuma ve bilgi kazandırır. Duyarlığımızın ve zekâmızın gücünü ancak, kendi içimizde, ruhsal yaşamımızın derinliklerinde geliştirebiliriz. Ama zihin, okumayı teşkil eden başka zihinlerle bu temas içinde "şekillenir".
Bu saf dostluğun atmosferi, sözden daha saf olan süküttur.
Zira başkaları için konuşur, kendimiz için susarız.
Bu yüzden sessizlik, sözden farklı olarak, kusurlarımızın, riyakârlığımızın izini taşımaz.
Saftir, gerçekten 1atmosferdir...