Beslenmede genel kural belli, tencere yemeğinden şaşmayacaksınız. Bonfile de yeseniz hayvanın nasıl beslendiğine bağlanır. Siz bunu et olarak tüketmek zorunda değilsiniz, esas olan tencere yemeği, bunda da zorunlu olan soğan ve sarımsak, soğan türü bitkilerden daha iyi kaynak yok, patates bile bunların katkısı olur.
Proteinin esası zaten fasulyedir, etli yaparsanız az bir kemikli et yeter, zira kuru fasulye zaten protein sağlar.
Ama iş soğan ve sarımsaktan alacaklarınıza gelince bunun bir emsali bulunmamakta. Üstelik az da değil, çok kullanacaksınız.
Diyelim ki kobra zehri çok güçlü, ısırma mertebesine erişirse sizi öldürebiliyor. Ama Galen ‘den (129-216) beri bilinen genel bir kural var, “zehri doz belirler”, bunun halktaki karşılığı “öldürmeyen güçlendirir”; bu araştırmacı da zehri çok küçük miktardan başlayıp zamana yayarak yavaş yavaş kendine uyguluyor. Sonunda vücut bu zehri tanır ve etkilenmez hale geldiğinde artık yılanın gerçekten ısırması sorun değildir.
Hiçbir mikrop, eğer özellikle laboratuvarda geliştirilmiş değilse yoktan var olmaz. Hep bir akrabası, uzak da olsa komşusu vardır, bunların bir kısmı da bizde yaşar ya da dolaylı yoldan karşılaşma şansımız vardır. Aşırı hijyen sorunu da bu, kendine karşılaşma olasılığı tanımıyor. Sistem hiç karşılaşmadığı bir şeyle bir anda karşılaşırsa olumsuz etkilenir, üstesinden gelemeyebilir. Oysa aşırı hijyenik davranmazsanız akraba mikroorganizmalardan bir şeyler öğrenme şansınız var. Sözünü ettiğim günlük yaşam koşullarındaki bu aşırı korumacılığın ya da özellikle beslenmedeki süper-hijyen takıntısının tıptaki karşılığı hijyen sendromudur.
Özel önem atfedilecek ürünlerden bir kısmı da mayalanmış ürünler, bunlar gıdanın ham biçiminin farklılaşmasıyla oluşuyor. Mikroorganizmaların bizim için en önemli faaliyeti bu, mayalama. Probiyotikleri tüketmek zorundasınız; turşu, boza, sirke, kefir ve elbette yoğurt bu kategoride sayılabilecek başlıca ürünler.
Nitekim salgının bazı ülkelerde daha ağır seyretmesi de kısmen buna bağlandı, yani artık doğru düzgün mayalı ürün tüketmiyorlar.
Bende ise; sizlere anlattığım beslenme alışkanlıklarına genel olarak uydum, ama soğan, sarımsak, domates ve biber harcı içinde pişirdiğim makarna esas yiyeceği oluşturmaya devam etti. Bunu mutlaka iyi bir beyaz peynir ve sonrasında reçelle tatlandırılmış yoğurtla taçlandırdım. Yaz akşamlarında ana öğünü bazen zeytinyağlı soğanlı roka salatasına kaydırdım.
Serbest dolaşımda anormal miktarda bir para varsa, bunun dünyadan kontrollü ve dağıtılmış olarak çekilmesi gerekir. Pandemi bunun için ideal koşuldur. Virüsün ortaya çıktığı günden bugüne harcanan paranın miktarı belli değil.