En Eski Ölmeye Yatmak Gönderileri
En Eski Ölmeye Yatmak kitaplarını, en eski Ölmeye Yatmak sözleri ve alıntılarını, en eski Ölmeye Yatmak yazarlarını, en eski Ölmeye Yatmak yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"İnsan kendini tek başına özgürleştiremezse ve tek başına özgürleşme düşü içinde bozulmuşsa, kendinden sonra gelenlerin altına yatmalıdır."
Sayfa 54 - İş KültürKitabı okudu
Buyruk İle Ağlamak
"Kimileri "Ağla" buyruğuna uyarken, Ali'de bu buyruğa uymanın içini rahatlattığını sezdi."
Sayfa 77 - İş KültürKitabı okudu
Beş yaşındaydım. Bostanda, otlar arasında korkunç güzellikte bir çiçek gördüm. Hiç görmediğim, belkide hiç görmediğim için bana göre güzel olan bir çiçek. Elimi uzattım. Dokunmak istedim. Değmek. Cennet bahçelerinin o hiç görülmemiş çiçeğine elimi sürmek. Kendi kendime bulduğum bir güzelliğe dokunmak. Tutmak. Uzattım elimi. Otlar arasında, o benim için yeni olan şeye dokundum. Bir acıyla haykırdım sonra. Çiçek değilmiş. Zehirli bir hayvanmış. Parmağımı yardılar, kanımı akıttılar. Beklenmedik, hiç umulmadık bir acı. Zehirli bir hayvanın sokmasından binlerce, milyonlarca kat dayanılmazlıkta. Hayvanın sokmasından ağladığımı, bu can acısından haykırdığımı sanıyorlar. Yanılmış olmanın acısını anlamıyorlar. Umulmadık bir anda yanılmış olmanın acısını. Bundaki dayanılmazlığı..
Sayfa 385
Muhtekir (vurguncu) Dükkân Sahiplerinin Okullardaki Çocukları
(Başkent Belediyesi Pazarlıksız Satış Mecburiyeti Kanun hükümlerine üst üste aykırı hareketleri görülen: Anafartalar Caddesi’ndeki bir tuhafiye mağazasını, Atpazarı Meydanı’ndaki bir kumaş dükkânını, İtfaiye Meydanı’ndaki bir kumaş dükkânını, İtfaiye Meydanı’ndaki bir bir hazır elbise dükkânını, Işıklar Caddesi Kurum Sokağındaki bir başka bakkal dükkânını, At Pazarı Meydanı’ndaki yine bir Bakkal dükkânını, Yeni Hal’de biz sebzeci dükkânını, Saraçlar Çarşısındaki, bir hazır ayakkabı dükkânını birer, ikişer gün süreyle kapatmıştır.
Bu muhtekir (vurguncu) dükkân sahiplerinin çocukları okullarda başları eğik durumda kalmışlardır. Çünkü memur babalar akşamları çocuklarına “muhtekir (vurguncu) elinin kimse tarafından sıkılmamasını ona selam verilmemesini; bunlar ve aileleriyle her türlü ilişkinin kesilmesini, itibarsızlıklarının her fırsatta ortaya konulmasını, resimlerinin gazetelerde basılmasını; kısacası toplum içinde birer hain olarak yaşadıklarının kendilerine belli edilmesini” öğütlemişlerdir.
Sayfa 111 - İş KültürKitabı okudu
Durumumu değiştirmeye istekliyim. Ama gücüm yok. Daha doğrusu gücüm olup olmadığını tartmaya isteğim...