Hayat yolumuz böylesine üzücü bir sürü anıyla doludur; böyle üzücü anıların üzerine düşünmek zorunda kalırız çünkü yaşayanların arasında hayata devam etmeye yüreğimiz dayanmaz.
Herkes birer birer gölge haline geliyordu. Öteki dünyaya, yaşlılıktan yavaş yavaş kaybolmak ve solmaktansa, bir tutkunun zaferi ile cesurca geçmek vardı...
Yeni basılmış kitapların kapaklarına dokunmaya ve sayfalarını çevirmeye bayılıyordu. Hemen hemen her gün, üniversitede dersleri biter bitmez, rıhtımın oradaki ikinci el kitapçıların orada dolanırdı...
Bir mektubunda ona şöyle yazdığı gibi: "Böyle kelimeler bana neden basit ve samimiyetsiz geliyor? Acaba senin ismin olacak kadar aşk dolu başka bir sözcük olamayacağı için mi?"
Bu gibi kelimeler neden bana hayli ruhsuz ve soğuk geliyor? Senin ismin olabilecek derecede hoş bir kelimenin var olmayışı sebebiyle olabilir mi acaba?
Erkeklerin ayakkabı topuklarının kaba takırtıları ve tabanların da hışırtıları, onların kendisinden farklı bir kültür anlayışından geldiğini hatırlattı. Anlayamayacakları şiirlerden alıntılar yapmakla sadece kendini gülünç duruma düşürecekti