Ruh, alîm, akıllı ve idrak sahibidir. (……)
Ruh derken, bilgi, sıkıntı, üzüntü ve neşe gibi şeyleri idrak eden kuvveti gaye ediniyoruz. Ruhun uzuvlar üzerindeki tesiri kalktığı zaman, bilgi, idrak, sevinç ve üzüntü gibi durumları ile zevki ve kederi kabul etme durumları kendisinden gitmez. Hakikatte insan, ilminin, elemlerinin ve zevklerinin idrakini yapan bir manadır. Bu hâl ölmekle kaybolmaz.