"İşin sırrı, hatıraların hayatın bir zamanlar nasıl güzel olduğunu hatırlatmasından çok, istersen bir daha nasıl güzel olabileceğini gösterebilmesindedir."
Yüzyılların tıp bilgeliği şunu gösteriyordu ki; dahiliyeciler her şeyi bilir ama hiçbir şey yapmaz, cerrahlar hiçbir şey bilmez ama her şeyi yapar, patologlar ise her şeyi bilirdi ama bir gün gecikmeli olarak.
Bu öyle bir histi ki, boğazı düğümleniyordu adeta. Hem tehlikede olduğunu hissediyor hem de heyecanlanıyordu. Hem korkuyor hem de kendini inanılmaz derecede mutlu hissediyordu...
Yüzyılların tıp bilgeliği şunu gösteriyordu ki; dahiliyeciler her şeyi bilir ama hiçbir şey yapmaz, cerrahlar hiçbir şey bilmez ama her şeyi yapar, patologlar ise her şeyi bilirdi ama bir gün gecikmeli olarak.
Keşke biraz daha renkli, biraz daha karizmatik ve daha az utangaç biri olabilseydim. Ama sonuçta neysem oyum ben de. Ve hayatın benim için hazırladığı bu yol nedeniyle biraz olsun pişman olmadım hiçbir zaman...
İşin sırrı, hatıraların hayatın bir zamanlar nasıl güzel olduğunu hatırlatmasından çok, istersen bir daha nasıl güzel olabileceğini gösterebilmesindedir.
Bütün bu yılların sonunda şunu öğrenmişti ki, yapabileceği en doğru şey kendi ruhunu tanımak, ne istediğini bilmek, karar verirken korkusuz olmak ve her bir günü yaşanır kılmaktı.